| Bunu yapmamız gerektiğinden emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد من أننا يجب أن نفعل ذلك |
| Yargılamamız gerektiğinden emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكدة من أننا يجب أن نحكم |
| - Gitmemiz gerektiğinden emin misin... | Open Subtitles | هل أنت متأكد من أننا يجب أن نترك؟ |
| Hemen hepsi 20 yaşından küçük... ve gerektiğinden fazla uzun boylu. | Open Subtitles | بعد كل شيئ , كلهم تحت العشرين وأطول مما يجب |
| Neden korkmam gerektiğinden emin değilim de. Daha fazla bağırmandan mı? | Open Subtitles | لأنني غير متأكدة مما يجب أن أخاف، المزيد من الصياح؟ |
| gerektiğinden fazla bağırdım sanırım. | Open Subtitles | من المحتمل أن هذا كان بصوت أعلى مما يجب أن يكون |
| Hayır. Bu oda olması gerektiğinden küçük. | Open Subtitles | لا, هذه الغرفة اصغر مما يجب ان تكون عليه |
| Lütfen, bunu olması gerektiğinden daha fazla zorlaştırmayalım. | Open Subtitles | من فضلك ، دعنا لا نصعّب الأمور أكثر مما يجب |
| Hadi ama. Bunu olması gerektiğinden daha zor hale getirme. | Open Subtitles | بربك يا رجل، لا تصعّب الأمر أكثر مما يجب. |
| Bunu gerektiğinden fazla karmaşıklaştırmanın lüzumu yok. | Open Subtitles | دعينا لا تجعل الأمر أكثر تعقيدا مما يجب أن يكون |
| Bunu olması gerektiğinden daha zorlaştırıyorsunuz. | Open Subtitles | حسناً لقد جعلت هذه أصعب بكثير مما يجب أن تكون |
| Bilmeleri gerektiğinden f fazlasını biliyorlar. | Open Subtitles | من الواضح أنهم يعرفون أكثر . مما يجب أن يعرفونه |
| Şu lanet şeyleri gerektiğinden uzun süre kovalamak istemiyorum. | Open Subtitles | لن اُطارد هذه الأشياء أكثر مما يجب |