| Bir şeyler dönüp dönmediğini merak ettik ama karışmamamız gerektiğine karar verdik. | Open Subtitles | وقد تعجبنا من الأمر ولكننا قررنا أن هذا ليس من شأننا |
| Biz, artık bizim boşanmamız gerektiğine karar verdik. | Open Subtitles | أكاذيب نحن قررنا... لقد قررنا... أن نتطلق |
| -Biraz ayrı kalmamız gerektiğine karar verdik. | Open Subtitles | قررنا أن نكون على حدّة لوقت قصير. |
| Biz, artık bizim boşanmamız gerektiğine karar verdik. | Open Subtitles | أكاذيب نحن قررنا... لقد قررنا... أن نتطلق |
| Richard takımı bumpkin olduğundan, Önce gitmesi gerektiğine karar verdik. | Open Subtitles | وبما أنّ (ريتشارد) هو عقبة الفريق؛ قررنا أن ننطلق قبله |
| Böyle olması gerektiğine karar verdik. | Open Subtitles | قررنا أن يحدث هذا |