| Bu ailenin en sağlam üyesi olman gerektiğini düşünüyorsun, biliyorum. | Open Subtitles | إسمعي,أعرف انك تشعرين أنه يجب أن تكوني صخرة هذه العائلة |
| Ömür boyu hapse girmeleri gerektiğini düşünüyorsun. | Open Subtitles | أتظن أنه يجب أن يذهبا للسجن لبقية حياتهما؟ |
| Ve sen de oraya gitmesi gerektiğini düşünüyorsun. | Open Subtitles | وأنت تري أنه يجب أن يذهب إلي هناك - لا شك في هذا - |
| Yani burada sadece oturup seninle neşeyle içki içmem gerektiğini düşünüyorsun. | Open Subtitles | إذًا تظنين أنه علي الجلوسّ هنا و إحتساء الشراب بسرور معكِ |
| Yani ona güvenmem gerektiğini düşünüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | ...إذاً أنت تقول أنه يجب أن أثق به صحيح؟ |
| Yani ona güvenmem gerektiğini düşünüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | ...إذاً أنت تقول أنه يجب أن أثق به صحيح؟ |
| İmzalara bakmam gerektiğini düşünüyorsun. | Open Subtitles | تظن أنه يجب أن أنظر لتلك الملفات |
| Anlaşmayı kabul etmemiz gerektiğini düşünüyorsun demek ki. | Open Subtitles | أتعتقد أنه يجب أن نقبل بهذه الصفقة ؟ |
| - Gitmem gerektiğini düşünüyorsun. | Open Subtitles | تعتقدين أنه يجب أن أذهب |
| Ne yapmam gerektiğini düşünüyorsun? Bilmiyorum. | Open Subtitles | -حسنا، ما الذي تعتقدِ أنه يجب أن أفعله؟ |
| Ne yapmam gerektiğini düşünüyorsun, Sutton? | Open Subtitles | ماذا تظنين أنه علي أن أفعل يا (سوتن)؟ |