| Büyük bir feda gerektiren bir şey ve ben bunu isteyemem. | Open Subtitles | حلٌّ يتطلّب تضحيةً و تكلفةٍ كبيرة. واحدة لا يُمكنني أن أطلبها |
| Kardeşime karşı hemen ilgilenmemi gerektiren bir zorunluluğum var. | Open Subtitles | أترى، ثمّة إلتزام منّي تجاه أخي يتطلّب إهتماميّ الفوريّ |
| Önem gerektiren bir yapım işi... | Open Subtitles | اذا العمل البنائي بهذا الحجم يتطلّب |
| Dünya'da acil dikkatimizi gerektiren bir sürü şey var. | TED | هناك العديد من الأشياء على الأرض تتطلب اهتماماً عاجلاً. |
| BM tütün anlaşmasına ek olarak, aslında, tütün üzerinde hareket etmemizi gerektiren bir başka küresel anlaşma var. | TED | بالإضافة إلى اتفاقية الأمم المتحدة للتبغ، هناك، في الواقع، معاهدة عالمية أخرى تتطلب أن نعمل على التبغ. |
| Ben de müdahale etmeni gerektiren bir durum göremiyorum. | Open Subtitles | لا أفهم مطلقا هذا العرف الإجتماعي الذي يتطلب منك التدخل |
| Tıbbi geçmiş gerektiren bir iş. | Open Subtitles | الأمر يتطلّب بعض الخبرة الطبيّة. |
| Cesaret gerektiren bir şeydi. | Open Subtitles | الأمر يتطلّب لشجاعة |
| Cesaret gerektiren bir şeydi. | Open Subtitles | الأمر يتطلّب لشجاعة |
| Ama temelde bunun bir Susie-ve-Elaine çözümü gerektiren bir Susie-ve-Elaine sorunu olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | ولكن أعتقد أنها في صميمها هي مشكلة بين سوزي وإلين تتطلب حلاً من سوزي وإلين. |
| Küçük miktarda genetik madde gerektiren bir kontrol arayüzü üstünde çalışıyoruz. | Open Subtitles | إننا نعمل على وصلة تحكم تتطلب جزء صغير ضروري من المُورثات الجينية |
| Çok seyahat etmeyi gerektiren bir göreve getirildim. | Open Subtitles | لقد تم تعييني في وظيفة تتطلب الكثير من التنقل |
| İşinde iyiydi. Sorumluluk gerektiren bir pozisyondur. | Open Subtitles | لقد كان بارعاً بذلك فهذه وظيفة تتطلب مسؤولية |
| Amerikan halkı böyle bir fedakârlık yapsa bile bu küresel hareket gerektiren bir kriz. | Open Subtitles | حتى لو كانت الولايات المتحدة راغبة للقيام بهذا التخفيض فهذه أزمة عالمية تتطلب تحركاً عالمياً |
| Fizik, kimya gibi çeşitli bilimsel bilim dalları gerektiren bir tekniktir ve... | Open Subtitles | الأمر الذي يتطلب مختلف .. التخصصاتالعلميةوالفيزياءوالكيمياء. |
| Birçok dublör kullanılmasını gerektiren bir aksiyon filmine sponsor olmak istiyorum. | Open Subtitles | كنت أفكر في هذا النوع من الأكشن الذي يتطلب الكثير من الأعمال المثيرة |
| Bu "kalabalıkların aklı" nın bir çıkmazıdır veya ortak zekanın çıkmazı, özgür düşünmeyi gerektiren bir form. | TED | و هذا هو نوعاً ما النقيض لـ"حكمة الجماهير" أو النقيض للفهم المشترك و الذي يتطلب في الواقع نوع من التفكير المستقل |