| fakat bir yandan da onun için geri geleceğini biliyorduk. | Open Subtitles | .. كنا مرتاحين لكن احدنا عرف انها ستعود كي تأخذه |
| Beyaz bir kurt rüyamda saçlarımı feda edersem bana geri geleceğini söylemişti. | Open Subtitles | جائني ذئب أبيض في حلم وأخبرني إن ضحيت بشعري فإنك ستعود إليّ |
| Aynı yıl içerisinde, bir gün annem kayboluverdi, ve ablam bana onun Çin'e para kazanmaya gittiğini, ama yakında para ve yiyecekle geri geleceğini söyledi. | TED | وفي نفس السنة، غابت أمي يوماً عندها قالت أختي لي أنها ستذهب إلى الصين لجني المال، و أنها قريباً ستعود بالمال و الطعام |
| Burada olacağını biliyordum! -Ben de geri geleceğini! | Open Subtitles | عرفت بأنك ستكون هناك و أنا عرفت بانك ستعود |
| Profesörüm, burayı güzelleştirirsem şevkimin geri geleceğini söyledi. | Open Subtitles | البروفيسور قال إذا حسّنت هذه الحانة سيرجع حبّي للعمل |
| geri geleceğini düşünmüyormuş. Macera arayacağını sanıyormuş. | Open Subtitles | لم يعتقد أنك ستعود إلى هنا، شومبين لديه بعض الأعمال |
| Doktorlar, 2 hafta içinde geri geleceğini söylediler. | Open Subtitles | قال الاطباء انها ستعود خلال اسبوعين تخميني |
| Savcılık ofisi stajyerlerinin ne zaman geri geleceğini merak ediyorlar. | Open Subtitles | فقط ، وكلاء المقاطعة يسألون متى ستعود متدربتهم |
| Buna rağmen kral olan babası prensesin ruhunun bir gün geri geleceğini biliyormuş. | Open Subtitles | ومع ذلك، والدها، الملك كان يعرف دائما أن روح الأميرة ستعود |
| Bana annesinin geri geleceğini ve Florida'ya taşınacağınızı söyledi. | Open Subtitles | قال لي بأن أمه ستعود وبأنكم ستنتقلون للعيش في فلوريدا |
| Eğer Frida'nın geri geleceğini söylediyse, gelir. | Open Subtitles | اذا قال ان فريدا ستعود ذلك يعني اهتا سوف تعود |
| geri geleceğini ve yeniden bir parti yapacağımızı biliyordum. | Open Subtitles | عرفت دائماً أنك ستعود حتى يكون بوسعنا أقام الحفلات |
| geri geleceğini sanmazdım ve bana göre, dürüst olayım bence doğru karar değil. | Open Subtitles | لم أعتقد إنّك ستعود مجددًا، وفي رأيي الشخصي وبكل صدق لا أظن ذلك قرارًا صائبًا |
| Ona geri geleceğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أنك ستعود و إنتظرتك ولم تعُد ؟ |
| geri geleceğini biliyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت أنك ستعود. ليله سعيده. |
| Ama beni gerçekten seviyor. Bana geri geleceğini söyledi. | Open Subtitles | لكنها تحبني حقا لقد قالت أنها ستعود |
| Buraya geri geleceğini bilmeliydim. | Open Subtitles | كان يجب أن أعرف بأنك ستعود إلى هنا |
| Benim için geri geleceğini. | Open Subtitles | لم أعرف أن ستعود إلى هناك من أجلي |
| Öyle ya da böyle hafızamın geri geleceğini umuyordum, ya da gerçekten birşeyler bana kim olduğumu hatırlatır diye, ama bugün olanlardan sonra, bilmek istediğimden emin değilim. | Open Subtitles | لكنهم غير منطقين كُنْتُ أَتمنّى، عاجلاً أم آجلاً، أن ذكرياتي ستعود فحسب أَو بأنَّ شيء ما سيُساعدُ على تَذكيري بمن انا فعلاً |
| Adam gitmeden önce, Cam'e geri geleceğini söyledi. | Open Subtitles | وقال له أنّه سيرجع قبل أن يُغادر المكان. |
| İlacın etkisi geçince hislerin geri geleceğini söyledik, ama aşıya hamamböceği larvaları koyduğumuzda ısrar etti. | Open Subtitles | اخبرناه بأن الشعور سيرجع عند إنتهاء مفعول الأدوية لكنه أصر بأننا وضعنا يرقات صرصور في لقاحه. |