| Musa'nın oğlumu öldürmesine izin verdin. Hiçbir tanrı onu getiremez. | Open Subtitles | أنت تركت موسى يقتل إبنى لا يوجد إله يمكنه أن يعيده |
| Musa'nın oğlumu öldürmesine izin verdin. Hiçbir tanrı onu getiremez. | Open Subtitles | أنت تركت موسى يقتل إبنى لا يوجد إله يمكنه أن يعيده |
| Söylediğim veya yaptığım hiçbir şey onu geri getiremez. | Open Subtitles | وأي شيء أقوله أو أفعله لن يعيده للحياة |
| Hiçbir şey, saldırmak kadar askerleri galeyana getiremez. | Open Subtitles | لا شيء يمكن أن يرفع من الروح المعنوية للجنود كالجوم |
| Hiçbir şey, saldırmak kadar askerleri hırsa getiremez. | Open Subtitles | لا شيء يمكن أن يرفع من الروح المعنوية للجنود كالجوم |
| Basit görevleri bile yerine getiremez. | Open Subtitles | عادً هو لا يَستطيعُ مُعَالَجَة حتى المهامِ البسيطةِ |
| Tüm geçen seneyi geri getiremez. | Open Subtitles | هو لا يَستطيعُ أَخْذ قبل سنةً الأخيرُ الكاملُ. |
| getiremez. | Open Subtitles | لا، هو لا يَستطيعُ. |