Bazen onun kanalı bize kötü durumda, saklanması gereken çocuklar getirirdi. | Open Subtitles | أحياناً مصدره كان يحضر له أطفال في حالة بائسة. أطفال لإخفائهم. |
Babam, hemen yolun karşısında su idaresinde asistan operatör olarak çalışıyordu ve eve gelirken resimli broşürlerden getirirdi. | Open Subtitles | كان أبى يعمل عبر الشارع لقد كان مرافق للمساعد الأول لمياه البلدية و قد اعتاد أن يحضر صوراً إلى البيت |
Kendi için bir fincan kahve alıyorsa, illa ki bana da getirirdi. | Open Subtitles | كما تعلمين، اذا حصل لنفسه على كوب قهوة هو يجلب واحد لي |
Bir arkadaşım ne zaman bir yere gitse bana hep bunlardan getirirdi. | Open Subtitles | وكلما كان يسافر الى أي مكان كان يجلب لي واحدة من هذه |
Küçükken babam beni buraya getirirdi. | Open Subtitles | أعتاد والدي أن يحضرني إلى هنا عندما كنت صغيرة. |
Babamız seni buraya getirirdi. | Open Subtitles | أَبّي كَانَ يحضرك هنا |
Seyahat dönüşlerinde hep sebze getirirdi. | Open Subtitles | غالباً كان يحضر الخضروات عندما يعود من رحلته |
Yurtdışına ne zaman çıksa bana her zaman mücevher getirirdi. | Open Subtitles | لقد كان دوماً يحضر لي مجوهرات من أي نوع في أي وقت يسافر فيه |
Her gün hindistancevizli bisküvi getirirdi. Oğlumuz çok severdi. | Open Subtitles | اعتاد أن يحضر بسكوت كل يوم و ابني كان يحبه |
Telgrafçı tebliği tepeden aşağı inip getirirdi ve anneme bunun dışında başka hiçbir haber gelmezdi. | Open Subtitles | عامل التلجراف يحضر البرقية اسفل التل وامي لم تاتها اي اخبار سوي هذه |
Bronx'tan getirdiği fahişeleri odasına getirirdi onlar da eşyalarını çalardı. | Open Subtitles | فهو كان معتاد ان يحضر عاهرات من حي البرونكس ,في شقته وكانوا يسرقون اشياء |
Çünkü ellerinde boşanmış, dul bir kızları olsun istemediler. Çünkü bu, elbette, ailelerinin onuruna leke getirirdi. | TED | لأنهم لا يريدون ابنة مطلقة بينهم لأن ذلك، بالطبع، من شأنه أن يجلب العار للأسرة. |
İş çıkışı içmeye giderdi, ve bazen saat geç olunca içki arkadaşlarını eve getirirdi. | Open Subtitles | كان يشرب بعد العمل وأحيانا في الليل كان يجلب اصدقائه للشرب في البيت |
"...ve her gün oyuncaklar, şekerler, çikolatalar ve yeni elbiseler getirirdi." | Open Subtitles | ، وكلّ يوم كان يجلب اللعب ، والحلوي والشوكولاتة ، والملابس الجديدة |
Babam çocukken beni buraya getirirdi. Minyatür olarak tasarlanmıştı. | Open Subtitles | والدي كان يحضرني إلي هنا حينما كنت طفلًا، لقد تم تصميمه كنموذج مُصغر |
Küçükken babam beni buraya getirirdi hatırladın mı? - Arkadaşın nerede? | Open Subtitles | لقد اعتاد ان يحضرني ابي هنا وانا صغير تتذكر؟ |
Baban seni çocukken buraya mı getirirdi? | Open Subtitles | -أكان أباك يحضرك هنا عندما كنت صغيراً؟ |
Menenjit geçirdikten sonra, ne zaman ateşim çıksa annem alelacele beni buraya getirirdi ve burada fark edilmenin tek yolu sızlanmaktır. | Open Subtitles | بعد مرض التهاب السحايا، كل مرة كنت اصاب بالحمى، أمي كانت تأتي بي إلى هنا والطريقة الوحيدة لكي يتم رؤيتك |
Büyüdüğüm yetimhaneye her yılbaşında çocuklar için oyuncak getirirdi. | Open Subtitles | في دار الأيتام الذي كبرت بهِ كان يأتي بكل أنواع الهدايا في كل كريسماس |
Annemle babam kavga ettiklerinde, annem beni buraya getirirdi. | Open Subtitles | بعد أن يتشاجر أبواي، كانت أمي تحضرني إلى هنا. |
Birçok çocuk gibi, annem bizi de buraya getirirdi. | Open Subtitles | اعتادت امي أن تجلبنا عندما كنا اطفال |
Ben senden daha küçükken, büyükbabam beni buraya getirirdi. | Open Subtitles | كان جدي يجلبني إلى هذا المكان عندما كنت أصغر منك |
Babam çocukken bir çok kez buraya getirirdi. | Open Subtitles | والدي كان يُحضرني إلى هنا كثيراً وأنا صغيرة |
Ben küçük bir kızken, her üzüldüğümde babalarım bir bardak su getirirdi. | Open Subtitles | عندما كنت طفلة صغيرة وعندما كنت أحزن أبواي كانا يحضران لي كأسا من الماء |
Ona müsade ederdim çünkü çok fazla müşteri getirirdi. | Open Subtitles | سمحت لها بذلك لأنها كانت تجلب ربح لعملنا |
Sen bunu her yaptığında baba, 20 dakika sonra annem odama kızarmış jambon ve peynir getirirdi. | Open Subtitles | والدتي كانت تحضر لي دائمًا برجر و جبن مشوي بعدها ب 20 دقيقة و لكن عقابك مازال يؤلم |
Ben küçükken annem beni bu saatlerde buraya getirirdi. | Open Subtitles | عندما كنت صغيره كانت امى تحضرنى الى هنا فى هذا الوقت تقريبا |