| Kurban olduğunu düşünen geveze bir ahmağa karşı fazlasıyla iyi davranmaktan başka bir şey yapmadınız. | Open Subtitles | أجل، حسناً، هذه ليست غلطتكِ. لقد كنتم لطيفين بشكل لا يُصدّق لأحمق ثرثار كان يعتقد أنّه ضحيّة. |
| Bir trafik kuralını ihlal ettim diye geveze bir polis tarafından durduruldum. | Open Subtitles | لقد تجاوزت اشاره واوقفنى شرطى ثرثار |
| Tuvalette geveze bir adam vardı. | Open Subtitles | فلقد كان يوجد رجل ثرثار في حمام الرجال |
| Küçük geveze bir çocuktum, | Open Subtitles | عندماً كنت ولداً مشاغباً صغيراً |
| Küçük geveze bir çocuktum, | Open Subtitles | عندماً كنت ولداً مشاغباً صغيراً |
| Bir ayak hastalıkları uzmanı ortak paydamız. geveze bir tip. | Open Subtitles | نذهب لطبيب أرجل واحد شخص ثرثار |
| Aynı geveze bir maymun gibisin! | Open Subtitles | أنت كقرد حاضن ثرثار |
| - geveze bir kapıcın var. | Open Subtitles | كيف وجدتني هنا؟ - لديك بواب ثرثار - |
| Bilge misin Merlin, yoksa geveze bir aptal mı? | Open Subtitles | ها أنت حكيم يا (ميرلين) أم ثرثار غبي؟ |
| geveze bir zenci. | Open Subtitles | ثرثار أحمق |
| geveze bir tip var. | Open Subtitles | هناك شخص ثرثار |