| gezegenler bu açıdan epey iyidir, ve bizim dünyamız ise hemen hemen mükemmel. | TED | حسناً، الكواكب تتوّفر عليها، و كوكبنا الأرضي في بداية عهده كاد يكون مثاليا.ً |
| Güneş oradaydı, diğer gezegenler oradaydı ve gezegenlerin Güneş'in etrafında nasıl döndüğünü görebiliyordum. | TED | لذا كانت هناك الشمس، وكانت هناك الكواكب، واستطعت رؤية دوران الكواكب حول الشمس. |
| Fakat astrologlara göre gezegenler, insanların karakterini ve kaderini etkiliyor görünmekte. | Open Subtitles | لكن المنجمين يروون أن الكواكب لها تأثير على شخصيات الناس ومصائرهم |
| Bu bölgeler, Dünya gibi gezegenler bulmak için en isabetli yerler. | TED | فتلك هي المناطق ذات الفرصة الأفضل للعثور على كواكب تشبه الأرض. |
| gezegenler arası bir sorun yaratmadan önce, diplomatik yolu denemeyi tercih ederim. | Open Subtitles | قبل أن نخاطر بحادثة بين الكواكب أودّ أن أحاول الطريق الدبلوماسي أولا |
| Tüm gezegenler içinde, Dünya Güneş hususunda ayrıcalıklı yeri aldı. | Open Subtitles | وسط جميع الكواكب نالت الأرض مكاناً مميزاً يفصلها عن الشمس |
| Yıldızların aksine, yörüngedeki gezegenler küçük ve çok az ışık yayarlar. | Open Subtitles | خلافًا للنجوم ، فإن الكواكب صغيرة وينبعث منها ضوء قليل جدًا |
| Tüm bu gezegenler, kendilerini acınası yaşamlarıyla meşgul eden insanlarla dolu. | Open Subtitles | كل هذه الكواكب المعمورة بالسكان الذين يشغلون انفسهم بحياتهم المثيرة للشفقة. |
| Bu gök yüzünün ardında gezegenler, galaksiler, belki de başka evrenler var. | Open Subtitles | السماء هي أبعد من هذه الكواكب المجرات ، وربما غيرها من الأكوان |
| gezegenler bazen geceleri gökyüzünde ters yönde gidiyormuş gibi gözükür. | Open Subtitles | إن الكواكب تظهر في السماء أحيانا وكأنها تتراجع إلى الوراء |
| Çok yakında astronomlar güneş sistemimizin dışında gezegenler ve yenidünyalar araştırırken. | Open Subtitles | بينما يبحث علماء الفلك عن الكواكب حول النجوم خارج المجموعة الشمسية |
| İşte bu yüzden gezegenler arası Zeta Işını seyahatiyle ilgili araştırmalarımı sessizce yürütüyorum. | Open Subtitles | الذي هو لماذا بحثي في سفر شعاع زيتا بين الكواكب يجري بشكل هادئ |
| Tıpkı Dünya gibi, Güneş'in etrafında dönen komşu gezegenler olduğunu öğrendik. | Open Subtitles | علمنا أن الكواكب المجاورة لنا تدور حول الشمس، تماما مثل الأرض. |
| Yine de bu damgaların üstünde, gezegenler ve takımyıldızlar baz alınarak, konulmuş Dravidçe adlar olduğunu kesin mi? | TED | ولكن لا يثبت هذا إن هذه الأختام تحتوي على أسماء درافيديون استنادا إلى الكواكب والنجوم الأبراج؟ |
| Güneş gibi bir yıldıza daha yakında bulunan gezegenler çok sıcak olacak ve bizim yaşam formumuz asla var olamayacaktır. | TED | تلك الكواكب التي تكون اقرب كثيراً من نجم مثل الشمس ستكون حارة جداً بالشكل الذي لا توجد معه شكل الحياة التي نعيشها |
| Ve bu yıldızdan çok daha uzakta bulunan gezegenler ise çok soğuk olacak ve işte yine, bizim yaşam formumuz asla tutunamayacaktır. | TED | وتلك الكواكب التي تبعد كثيراً عن الشمس تكون باردة جداً بنفس القدر الذي لا تتحمله شكل الحياة التي نحياها |
| Şimdi yapım aşamasında olan gezegenler arası internet diye bir proje var. | TED | هناك مشروع يجري العمل عليه يدعى إنترنت ما بين الكواكب. |
| Başka gezegenler başka yıldızlar başka galaksiler var. o halde neden evrenler olmasın? | TED | هناك كواكب أخرى ونجوم أخرى ومجرات أخرى، فلماذا لا تكون هناك أكوان أخرى؟ |
| Yani bizim Güneşimiz dışında herhangi bir yıldızı yörüngesindeki gezegenler dış gezegen ya da güneş dışı gezegen oluyor. | TED | بمعنى أن أي كوكب يدور حول نجم بخلاف شمسنا يسمى كوكبا خارجيا، أو كوكب خارج المجموعة الشمسية. |
| Demoktarik gezegenler Tarikatı gelişmemiş dünyalara müdahele edilmesini yasaklamıştır. | Open Subtitles | النظام الديمقراطي للكواكب يحرّم التدخل في شؤون العوالم غير المتطورة. |
| Dev gezegenler de bizleri çarpışmalardan koruyabilmek için doğru yerde olmak zorunda. | Open Subtitles | ولابد للكواكب العملاقة أن تكون في المكان الصحيح لكي تحمينا من الاصطدامات |
| Fakat klon savaşlarında, barış sever gezegenler bile görünüşe göre taraf değiştirmek zorundaydı. | Open Subtitles | لكن فى حروب المستنسخين , حتى عوالم محبي السلام تجبر ظاهريا لتغيير اتجاهتم |
| Bunlardan bazıları bizim evrenimize benzeyebilir, onlarda da madde ve gezegenler, hatta çeşitli canlı varlıklar da olabilirdi. | Open Subtitles | بعضهم يشبه عالمنا, ربما يكون لديهم مواد وكواكب و,أنت تعلم, ربما حتى كائنات من نوع ما. |
| Tüm gezegenler arası görevlerde ve Mars karantinası bu gece bitiyor. | Open Subtitles | على كل المهمات البين كوكبية وينتهي هذا الحجر المريخى الصحي الليلة |
| Güneş ve gezegenler kurtulacak ama yeni galaksinin dev yörüngesine fırlatılmış olacaklar. | Open Subtitles | تنجو الشمس والكواكب لكنهم يدورون الآن في مدار إلتفافي حول المجرة الجديدة |