Avustralya ve Birleşik Krallık gibi ülkelerde, kanser hastalarının yaklaşık yarısı radyoterapi ile tedavi edilir. | TED | في بلاد مثل أستراليا والمملكة المتحدة، حوالي نصف مرضى السرطان يتم علاجهم باستخدام العلاج بالأشعة. |
Sadece 2015 yılında, savaşların şiddetlenmesiyle nedeniyle, Libya, Suriye, Ukrayna ve Yemen gibi ülkelerde kara mayınlarının neden oldugu ölüm sayısı neredeyse ikiye katlandı ve 3695'den 6461'e yükseldi. | TED | في عام 2015 فقط، ونتيجة لتصاعد الصراع في بلاد مثل ليبيا، وسوريا، وأوكرانيا واليمن. تضاعف تقريبًا عدد ضحايا الألغام الأرضية، من 3,695 الى 6,461 شخص. |
Kenya gibi ülkelerde, sadece bir avuç otomotiv tedarikçisi var, ve bunlar elektrik donanımı, koltuk ve cam gibi parçaları üretiyorlar. | TED | في بلدان مثل كينيا، يوجد عدد قليل من شركات تصنيع السيارات التي تصنع قطع الغيار مثل الأحزمة الكهربائية والمقاعد والزجاج. |
Hemen farkettim ki; daha önce eğitim almış olduğum türde ve pahalı akıl sağlığı uzmanları tarafından sağlanan, fazlaca güvendiğim sağlık hizmetlerini Hindistan ve Zimbabve gibi ülkelerde uygulamam mümkün değil. | TED | اتضح لي أني لن أستطيع أن أتّبع نماذج الرعاية الصحية النفسية التي تدربت عليها والتي اعتمدت بشكل كبير على متخصصي ومحترفي مجال الصحة النفسية ذوي الأجور المرتفعة لتوفير الرعاية الصحية النفسية في بلدان مثل الهند وزيمبابوي. |
Devlet işletmesindeki yolsuzluğa Arnavutluk gibi ülkelerde - Yunanistan gibi demek bana düşmez - sadece modernizasyonla karşı gelinebilir. | TED | الفساد في إدارة الولاية في دول مثل البانيا-- و ليس لي الحق أن أقول مثل اليونان أيضا-- يمكن أن يحارب فقط بالتحديث. |
Eger cidden bir yere varmak istiyorsak, karbon emisyonumuzun üstüne bir kapak koymak isteriz. Enerji kullanımını azaltmayı gerçekten istiyoruz. Hindistan gibi ülkelerde bu çözülmelidir. | TED | وإذا كنا نريد حقا الوصول إلى هذه النقطة نريد أن نضع حدا أقصى لانبعاث الكربون نريد خفض استخدام الطاقة فلا بد من حل هذه المسألة في دول مثل الهند |
- Bu TÜRKİYE ve Fransa gibi ülkelerde kullanılan bir modeldir. | Open Subtitles | -بل هو نموذج يُستخدم في دول مثل تركيا وفرنسا. |
Ben acı bir şekilde farkındayım ki Müslümanlara karşı ayrımcılıkta bir artış olduğunun Birleşik Krallık ve ABD gibi ülkelerde ve bu da büyük bir endişe kaynağı, ama ben inanıyorum ki bu aşırı tutuculara karşı gelmiş ve onların bir numaralı kurbanı olmuş Müslüman soyundan gelenlerin stereotip karşıtı hikayeler anlatmak da o ayrımcılığın üstesinden gelinebilecek harika bir yoldur. | TED | أنا أعي بألم أن هناك تمييزا متزايدا ضد المسلمين في السنوات الأخيرة في دول مثل بريطانيا وأمريكا، وذلك أيضاً أمر يدعو للقلق البالغ، لكن أؤمن بشدة أن الإخبار بهذه القصص المكافحة للنمطية عن أناس من التراث الإسلامية والذين واجهوا الأصوليين وكانوا هم ضحاياهم الأوائل هي أيضاً طريقة عظيمة في مواجهة التمييز. |