| DC'ye ilk geldiğimde bürokrat gibi kelimeler kullanırdım. | TED | عندما أتيتُ إلى العاصمة، كنت أستخدم كلمات مثل: بيروقراطية. |
| Şimdilerde ise... kamu çalışanı gibi kelimeler kullanıyorum. | TED | هذه الأيام، أنا أفضّل استخدام كلمات مثل: موظف مدني. |
| ..onur, itibar, saygı gibi kelimeler önemsiz. | Open Subtitles | بدأت تقلق بشأن كلمات مثل شرف , كرامه و احترام |
| Vali Bey, "daha güvenli" ve "çocuklar" gibi kelimeler etki yaratıyor. | Open Subtitles | أيها المحافظ، أعي أن كلمات مثل آمن وأطفال وقعها حسن |
| Zaten tuhafsın dostum ama "bilinen" gibi kelimeler kullanınca gerçekten tuhaf görünüyorsun. | Open Subtitles | أنتَ رجلٌ غريب الأطوار كما هو واضح لكن عندما تقول كلمة مثل الكذب المصقول فأنتَ تبدو حقاً غريب الأطوار - حقاً؟ |
| Haydi, ördeksurat gibi kelimeler yaratın ama sakın ördeksuratlı olmayın. | TED | حسنًا، انطلق لتبتكر كلمات مثل "Duckface" لكن لا تفعل تلك الحركة. |
| Ayrıca "üzücü", "utandırıcı" "onur kırıcı" gibi kelimeler de kullandılar. | TED | واستخدمن كلمات مثل "محبط" و "مهين" و "مخزي". |
| Benim öğretim "yasaların eşit korunumu" ve "biz insanlar" gibi kelimeler içeriyor. | TED | تتضمن عقيدتي كلمات مثل: "الحماية المتساوية بموجب القوانين" و"نحن الشعب". |
| "İntikam" gibi kelimeler okuyorum. "Tatlı, kalıcı intikam." | Open Subtitles | "قرأت كلمات مثل"الانتقام, جميل, الانتقام يدوم |
| "Egzersiz", "düşük yağ ve "diet" gibi kelimeler. | Open Subtitles | كلمات مثل التمرين والتخسيس والسمنة |
| Zengin insanların sözlüğünde, garanti ederim " arkadaş " ya da " dostluk" gibi kelimeler yoktur, yanlış mıyım? | Open Subtitles | فيقاموسالأغنياء، أضن أنه لا توجد كلمات مثل "صديق" أو "صداقة" ، أليس كذلك؟ |
| "Pseudomonas" ve "emboli." gibi kelimeler duyacaksınız. | Open Subtitles | وستسمعون كلمات مثل "البسوداموناس" و "الصمة". |
| Seninle konuşurken çekiç veya çatı gibi kelimeler kullanmamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | احاول الا اقول كلمات مثل "مطرقة" او "سطح" عندما اكون حولك |
| Örneğin, "benlik", "suç", "akıl", "duygu" gibi kelimeler "iç gözlem" ile çok yakındır, fakat diğerleri "kırmızı", "futbol", "mum", "muz" gibi kelimeler çok daha uzaktır. | TED | على سبيل المثال، كلمات مثل "الذات"، "الشعور بالذنب" "المنطق"، "المشاعر،" هي قريبة جداً من "التأمل الذاتي،" ولكن كلمات أخرى، مثل "أحمر"، "كرة القدم" "شمعة"، "الموز،" هي بعيدة جدا. |
| "Katil" ve "doğaüstü" gibi kelimeler duydum. | Open Subtitles | سمعت كلمات مثل "القاتل" و "خارق". |
| "Ruh eşi" ve "sonsuzluk" gibi kelimeler kullanmış. | Open Subtitles | أستخدم كلمات مثل " روحي " و " خلود" |
| Niye "hasat" gibi kelimeler kullanıyorlar? | Open Subtitles | لماذا يستخدمون كلمات مثل "الحصاد"؟ |
| Sadece, bilirsin, kız/erkek şeyinden bahsetme, ya da bu konuda bir şey söyleme, hatta ve hatta, "o", "onun" veya "penisim" gibi kelimeler kullanma. | Open Subtitles | أم، دعونا فقط لا تعلمون، إحضار شيء فتاة / فتى أو قول أي شيء حول هذا الموضوع أو حتى استخدام كلمات مثل "هو" أو "له" أو "قضيبي." |
| Sonra ölçtüğümde, kendi aralarında 200 kadar İngilizce kelime kullanıyorlardı - yanlış telaffuz ama doğru kullanımla - çıkış, dur, bul, kaydet gibi kelimeler, sadece bilgisayarla ilgili değil, günlük konuşmalarında da. | TED | عندها قمت بالإحصاء، ولقد كانوا يستخدمون 200 كلمة إنجليزية مع بعضهم البعض - تُنطق بصورة خاطئة، لكن الإستخدام صحيح -- كلمات مثل خروج، وقف، بحث، حفظ، مثل هذه الأشياء، ليس فقط للتعامل مع الحاسوب لكن في مخاطبتهم اليومية. |
| "Laf atma" gibi kelimeler kullanma. | Open Subtitles | لا تذكر كلمات مثل " الإنتقاص" |
| "Alçakgönüllülük" gibi kelimeler duyduğum zaman... | Open Subtitles | "عندما أسمع كلمة مثل "التواضع |