| Birden bire olumsuzlukları çeken mıknatıs gibi olduk. | Open Subtitles | فجأةً , نحن مثل المغناطيس للأشياء السلبية. |
| Düzenbazlık karşıtlığının piyadeleri gibi olduk. | Open Subtitles | لذا عليّ أن آخذ مكانها نحن مثل عساكر المشاة المختصين في منع المرح |
| Yarasalar gibi olduk! | Open Subtitles | نحن مثل الخفافيش خارج الجحيم |
| Burayı kapatamazsın. Aile gibi olduk. | Open Subtitles | ،لا يمكنك إنهاء هذه التجارة نحن أشبه بالعائلة هنا |
| Bu süper Bart. Aynı Woodward ve Bernstein gibi olduk. | Open Subtitles | هذا رائع جداً يا (بارت) نحن أشبه بـ(ودوارد وبرنستين) |
| Gizli ajanlar gibi olduk. | Open Subtitles | نحن مثل العملاء السريين! |