| Ölüme feryat figan gidenler ve ölüme sessiz sedasız gidenler. | Open Subtitles | أشخاص يذهبون إلى الموت يصرخون وأشخاص يذهبون إلى الموت بصمت |
| Ölüme feryat figan gidenler ve ölüme sessiz sedasız gidenler. | Open Subtitles | نوع يذهبون إلى الموت يصرخون والآخر يذهب إلى الموت بصمت |
| Hâlâ kitapçıya gidenler gerçek okuyuculardır. | Open Subtitles | الأشخاص الّذين لايزالون يذهبون إلى المكتبات، هُم قراء حقاً. |
| Bak, yaptığımızın doğru olduğunu düşünmeseydim benim adım da diğerlerinin hemen yanında "gidenler" listesinde olurdu. | Open Subtitles | إسمعي , إذا لم أدرَ ما الذي نفعله لكان إسمي ضمن قائمة المغادرين مع الاّخرين |
| Eğer adını o "gidenler" listesine koyarsan bu iş biter. | Open Subtitles | إذا وضعت إسمك في قائمة المغادرين فسينتهي كل شيء لا تفعل ذلك |
| Sürekli gelip gidenler varmış, devamlı partiler olurmuş. | Open Subtitles | طوال الوقت اشخاص يجيئون ويذهبون و دائما حفلات مقامة |
| İnşaat esnasında gelip gidenler olabilir. | Open Subtitles | أنا أتفهم أن العمال يأتون ويذهبون أثناء أعمال البناء |
| Yani banyoya gidenler mükemmel bağışıklılığı geliştirmiş olabilir. | Open Subtitles | لذا ربما أن الرجال الذين يذهبون إلى الحمامات. ربما أنهم قد بنوا المناعة اللازمة. |
| Ya aşağıya gidenler? | Open Subtitles | ماذا عن الذين يذهبون إلى الاسفل ؟ |
| Hepsi gidenler. Gidenlerden başka bir şey görmüyorum. | Open Subtitles | كلهم مغادرون، لا أرى سوى المغادرين |
| "Kalanlar/gidenler" listesini gördün mü? | Open Subtitles | أرأيتِ قائمة المغادرين و الباقين؟ |