| Çocukluğundaki kıyafet balosundan beri o eve hep giderdi. | Open Subtitles | لقد كانت تذهب إلى ذلك المنزل منذ أن كانت فتاة ترتدي ثوب الحفلات |
| Haftada 3 kere okul psikoloğuna giderdi. | Open Subtitles | وهي كانت تذهب إلى طبيب الجامعة النفسي ثلاث مرات في الأسبوع. |
| Dostlarla bir akşam yürüyüşü. Çok hoşuma giderdi. | Open Subtitles | نزهة مسائية مع صديقين سأستمتع بذلك حقاً |
| Sağ ol ahbap. Bu hoşuna giderdi. | Open Subtitles | شكراً يا ولدي لكنتُ سأستمتع بذلك |
| Oyuncu seçmelerine giderdi ve ne olursa olsun, o işi alırdı. | Open Subtitles | كان يذهب لاختبارات الأداء, وكان يحصُل على أى دور يتقدّم له. |
| Bana söylediğine göre, işe her sabah öğle yemeğini koyduğu kese kâğıdı çanta ve bir sigara ile giderdi. | TED | وأخبرني بأنه كان يذهب إلى العمل كل صباح بكيس ورقي به غذاؤه وبسيجارة واحدة |
| Ve bowlinge giderdi. Ama son günlerde değil. | Open Subtitles | وكانت تذهب لصالة البولينق لكن ليس مؤخراَ |
| Neredeyse ışık hızında kayıt yaptığımız için ilginç yan etkiler ortaya çıkıyor. Einstein bu resmi görse çok hoşuna giderdi. | TED | كما تبين، نظراً لأننا تقوم بتسجيله تقريبا بسرعة الضوء لدينا آثار غريبة وكان أينشتاين ليحب رؤية هذه الصورة. |
| Bir sorunu olduğunda annesine giderdi. | Open Subtitles | عندما كانت تواجهها مشكلة فانها كانت تذهب إلى والدتها |
| Hatta daha evlenmeden önce bile, ona giderdi. Anılarını anlatmanı istemiyoruz, Danny. | Open Subtitles | لقد كانت تذهب إليه حتى قبل أن تتزوج |
| Hatta daha evlenmeden önce bile, ona giderdi. | Open Subtitles | لقد كانت تذهب إليه حتى قبل أن تتزوج |
| Hangi kiliseye giderdi? | TED | وأي كنيسة كانت تذهب إليها؟ |
| - Neden sürekli o binanın arkasına giderdi? | Open Subtitles | - لماذا كانت تذهب داىما خلف هذا المبنى? |
| Eminim hoşuma giderdi. | Open Subtitles | أعتقد أنني سأستمتع بذلك |
| Bronn'un o kibirli çocuk katilini öldürmesini izlemek hoşuma giderdi. | Open Subtitles | (سأستمتع برؤية (برون يخرج أحشاء معذب الأولاد ذلك |
| Asılmış olurdun. Hoşuma da giderdi. | Open Subtitles | سيتم شنقك و أنا سأستمتع بذلك! |
| Oraya öğleden sonraları veya gece çeç vakitler giderdi. | Open Subtitles | كان يذهب أما فى فترات الظهيرة أو متأخراً جداً فى الليل |
| O zamanlar herkes psikoloğa giderdi. Adı Dr.Gilmore'du bunlar önemsiz şeyler dedi ve aldırma dedi. | Open Subtitles | كل شخص كان يذهب لدكتور تحاليل في ذلك الوقت. |
| Kimse zorlamamasına rağmen her pazar kiliseye giderdi. | Open Subtitles | كان يذهب للكنيسة كل أحد على الرغم من أنه لم يطلب احد منه ذلك |
| Her zaman bisiklet sürmeye giderdi. | Open Subtitles | لديها دراجه جبليه وكانت تذهب لركوبها دائماًً |
| Ve Teddy, Dex'in yardım ettiğini bilse hoşuna giderdi. | Open Subtitles | وتيدى كان ليحب أن يعرف أن ديكس قد ساعد |