| Doğrusu, işin beni bir çok ülkeye götürdü, çünkü işimi merakımı gidermek için kullandım. | TED | وفعلاً أخذني عملي لعدة بلدان لأنني استخدمته لأشبع فضولي |
| Sadece merakımı gidermek için soruyorum. | Open Subtitles | أخبريني لأشبع فضولي |
| - Pekâlâ, bir bakıp merakımı gidermek isterim. | Open Subtitles | أريد أن ألقى نظرة لأشبع فضولى |
| Kusmuk ve teri gidermek için yıkanırken de polis geldi. | Open Subtitles | وانت اغتسلت كي تذهب عنك عناء اليوم ثم أتت الشرطه؟ |
| Kusmuk ve teri gidermek için yıkanırken de... polis geldi. | Open Subtitles | وانت اغتسلت كي تذهب عنك عناء اليوم ثم أتت الشرطه؟ |
| Sana bir şey sormak istiyorum, sırf endişelerimi gidermek için. | Open Subtitles | أريد أن أسألكِ شيئاً فقط لطمأنة نفسي |
| Pontefract Belediye Başkanı'na şüphelerini gidermek için yollamışsınız. | Open Subtitles | تكتب لطمأنة رئيس بلدية ستراتفورد |
| - Pekâlâ, bir bakıp merakımı gidermek isterim. Çok saçma. | Open Subtitles | أريد أن ألقى نظرة لأشبع فضولى |