| gidici falan değilsin, uzaktan yakından alakası yok, sakin ol. | Open Subtitles | أنت لست هالك ولم تقترب من ذلك حتى، إسترخ |
| Ama sanırım artık gidici. | Open Subtitles | لكنّي أعتقد أنهُ هالك لا محالة |
| Etrafımı çılgın kediler sarmıştı, gidici olduğumdan emindim. | Open Subtitles | مجموعة من القطط المجنونة على يميني، لقد كان الأمر ميئوس منه |
| Sağ ı içinde çılgın kediler bir paket emin ı gidici oldu. | Open Subtitles | مجموعة من القطط المجنونة على يميني، لقد كان الأمر ميئوس منه |
| Cerrahi şefinin geleceğini söylediklerinde, gidici olduğumu sanmıştım. | Open Subtitles | حمداً لله حينَ أخبروني أنّ رئيس الجرّاحين سيقابلني حسبتُ أنّني ميتٌ لا محالة |
| Destiny bağlantıyı koparıp FTL sıçraması yaptıktan sonra gidici olduğumu anladım. | Open Subtitles | (بعد إنفصال (دستني و قامت بالدخول إلى الفضاء الفوقي ظننت أنني هالك |
| Oliver, Bay Barnabas'a kazık atınca gidici olduğunu anladım. | Open Subtitles | عندما قام (اوليفر) بخداع (بارنابس) أيقنتُ بأنه هالك ميئوس منه. |
| Deneyin pango güzel, ama umutsuz, gidici edişinin. | Open Subtitles | محاولة جيدة (بانجو) ولكن ميؤوس منها، أنا هالك |
| gidici mi? | Open Subtitles | هل هو هالك ؟ |
| Tek ilgilendikleri gidici olduğum. | Open Subtitles | إنني شخص ميئوس منه طالما هم قلقين |
| Herif kesin gidici. | Open Subtitles | إنه ميت لا محالة |
| - Bakire gidici. | Open Subtitles | - محالة لا العذرية ستفنى |