| Odasına girdim, orada utangaç bir kız yatıyordu, saçları dökülmüştü, kelliğini saklamaya çalışıyordu. | TED | دخلت لغرفتها، وكان هناك فتاة خجولة، كانت صلعاء، وكانت تحاول إخفاء هذا الصلع. |
| Bu sabah, her zamanki gibi, 8:30'da geldim. İçeri girdim... | Open Subtitles | هذا الصباح انا وصلت كالعادة حوالى 8.30 صباحاً , دخلت |
| Asıl olan, sen bana kızdın ve ben içeri girdim. | Open Subtitles | ما حدث أنك غضبت علي و أننى دخلت إلى الداخل |
| Katilin içeride olduğunu söyledi, ben de görmek için içeri girdim. | Open Subtitles | ذلك حينما أخبرتي أن القاتل موجودٌ بالداخل, لذا ذهبت للحاق به |
| Silah suçundan içeri girdim. Hem eyalet hem de federal mahkemeye çıktım. | Open Subtitles | دخلتُ بسبب نقل الأسلحة وقضيت عقوبات متزامنة عامّة واتحاديّة |
| Ben üç kere hapse girdim. Oysa cinayetlerine hiç rahatsız edilmeden devam ediyor. | Open Subtitles | دخلت السجن 3 مرات بينما يواصل القيام بعمليات القتل بدون أن يزعجه أحد |
| Üsse girdim, pilotun kimliğini kullanarak 2 güvenlik hattını geçtim. | Open Subtitles | لقد دخلت إلى القاعدة، وتجاوزت الأمن مرتين باستخدام هوية الطيار |
| "O binanın tavan arasına girdim, sandık gibi bir şeyin üzerine çıktım." | Open Subtitles | دخلت الى الغرفة العلوية لذلك المبنى ووقفت على صندوق أو شيء ما |
| Big Eye, burası Cobra 6, az önce Hindistan topraklarına girdim. | Open Subtitles | بيغ آي، هنا كوبرا صفر ستة لقد دخلت للتو الأجواء الهندية |
| Kadının onlardan bir adamı var. Eve o adamın anahtarıyla girdim. | Open Subtitles | هناك رجل ما بجانب زوجته المفتاح الذي دخلت به كان يخصه |
| Ölü ulusların mezarlarına girdim, son yabani kabilelerimizle dolu olan. | Open Subtitles | , دخلت قبور الأمم الميتة ركبت مع قبائلنا الوحشية الأخيرة |
| İçerde bir şeyler olabileceği aklıma gelmedi bende içeri girdim. | Open Subtitles | لو أكن أتوقع أن شيئا ما يحدث بالداخل لذا دخلت |
| Tasarı kabul edilmemiştir. Politikaya bunun için mi girdim ben, Amy? | Open Subtitles | والتعديل لَمْ يُوافقْ عليه. هل هذا ما دخلت السياسة لأجله، آيمي؟ |
| Babamın evinden çıkıp arada hiçbir şey olmadan kocamın evine girdim | Open Subtitles | أنا ذهبت من منزل ابي إلى منزل زوجي بدون شئ بينهما |
| Geçen hafta nod doktoruna gittim ve yeni bir işe girdim. | Open Subtitles | ذهبت لطبيب المحاقن .. الأسبوع الماضي و بالفعل حصلت على وظيفة |
| Arkadaşlarım güldü, ama kaba olmak istemedim, o yüzden onunla dolaba girdim. | Open Subtitles | اصدقائي ضحكوا لكن لم ارد ان اكون لئيمة لذا ذهبت للخزانة معه |
| Korkarım ki ben bu işe insanları iyileştirmek için girdim. | Open Subtitles | أخشى أنّني دخلتُ هذا المجال لأساعد الناس على التحسّن |
| Yasadışı bir botnet sistemine girdim ve onun çalışmasını şifreyi çözmeye yönlendirdim. | Open Subtitles | اخترقت بوت غير شرعى و حولتة لاستخدام طاقة الكمبيوتر نفسة لكسر الشفرة |
| Boş bulmayı umarak eve girdim ve annemlerin yatak odasından bir ses duydum. | Open Subtitles | ودخلت المنزل متوقعًا ألا أجد أحد به وسمعت صوت قادم من غرفة والديّ |
| Camdan içeri girdim. | Open Subtitles | ثمّ دَخلتُ من النافذةِ الأماميةِ بَدأتُ القِراءة |
| Yetmiş yediden sonra, New Yorker'a girdim ve karikatür satmaya başladım. | TED | حسنًا، بعد عام 1977، اقتحمت مجلة نيويوركير وبدأت بيع أعمالي لها. |
| - Ama bu karmaşıklığa kendim girdim ve kendim çıkmam lazım. | Open Subtitles | لكنني أنا أدخلت نفسي لهذا المأزق وأنا أعرف كيف أخرج منه |
| Bir daha anlatsana. Niye bu işe girdim ben? | Open Subtitles | اخبرني مرة اخري هاري لماذا قبلت هذه الوظيفه؟ |
| Atkins e katıldım, softball ligine girdim ve bekle beni dünya! | Open Subtitles | أنا على المنشطات، انضممت لفريق كرة المضرب. لذا ، احذروا |
| Birinci sınıf yolcu salonuna girdim, onu gördüm... | Open Subtitles | وفي إحدى الليالي تسللت إلى صالون الدرجة الأولى، وهي كانت هناك |
| 53 kere, arkamı sen kolladığımı sandığımdan, nelere girdim şimdi ise bu çıktı. | Open Subtitles | خمسة وثلاثون مرة ذهبتُ خارج القاعدة وأنا أحسب أنك تحمي ظهري والآن هذا |
| 1977'nin sonbaharında, Harvard İşletme Fakültesinde işletme yüksek lisans programına girdim. | TED | وبنهاية عام 1977، التحقت بماجستير إدارة الأعمال في مدرسة هارفارد للأعمال. |
| Lafınızı böleceğim ama FBI'ın gerçek isimler dosyasına girdim. | Open Subtitles | عذرا لمقاطعتهما يا رفاق، لكنّني ولجت للتو إلى إسم ملف المباحث الفيدرالية الحقيقي. |
| Beş katlı bir hücre tipi cezaevine girdim. | TED | مشيت بداخل مبنى السجن الذي يحتوي على خمس طبقات |