| Perşembe akşamı o gençler kiliseye zorla girmişti. | Open Subtitles | ليلة الخميس الماضية اقتحم بعض الشباب الكنيسة |
| Kendimi savundum. Evime girmişti. | Open Subtitles | أدافع عن نفسي، لقد اقتحم منزلي |
| Anlaşma ruhuna sadık kalmak adına, o dev örümcek ayakkabılarının içine girmemişti. O terliklerin içine girmişti. Bölüşelim mi? | Open Subtitles | و بهذة الاجواء , العنكبوت الضخم لم يدخل فى احد احذيتك لقد دخل بهذة النعال اتريد اقتسام الفاتورة ؟ |
| Hayır, eve ön kapıdan girmişti ve Amy'nin saldırganla mücadele ettiğine dair bir çok kanıt vardı. | Open Subtitles | لا. لقد دخل من الباب الأمامي هناك أدلة كثيرة على ان أيمي قاتلته بشراسة |
| Tash savaşçı gen ile ilgili araştırma yaparken birini bıçaklamaktan hapse girmişti. | Open Subtitles | لقد كان في السجن لطعن شخصِ ما عندما كانت تاش تقوم بدراستها عن جينة المحارب |
| Mağaraya girmişti ve kayalıklar aniden aşağı kaymaya başladı. | Open Subtitles | لقد كان في الكهف، وبدأ الجُرف بالإنهيار. |
| Hematolog olan eşinin ölümünden dolayı, 16 ay önce depresyona girmişti. | Open Subtitles | منذ 16 شهرا مضت .. يائساً لوفاة زوجته ، اختصاصية في أمراض الدم |
| - Gerçekten mi? Birisi evimize girmişti. | Open Subtitles | احدهم اقتحم منزلنا |
| Sendika komisyonları belediye ile ilgili olabilir... çünkü, Dave muhasabe bölümüne girmişti. | Open Subtitles | رشاوي يُمكن أن تكون مُتصلة بدار البلديّة... ولهذا السبب اقتحم (دايف) مكتب المُحاسبة. |
| Az önce buraya girmişti! | Open Subtitles | - لقد دخل لتوه من هنا. |
| - Ama, böyle girmişti içeri. | Open Subtitles | -حسنا، لقد دخل |
| Bahçeme girmişti, kaybolmuş görünüyordu. Tabii ki kaybolmuş! | Open Subtitles | لقد كان في باحتي وقد بدى تائهًا |
| Belki de annemin yatak odasına girmişti. | Open Subtitles | لقد كان في غرفة نوم مامي. |
| Hapse girmişti. | Open Subtitles | لقد كان في السجن |
| Hematolog olan eşinin ölümünden dolayı, 16 önce depresyona girmişti. | Open Subtitles | منذ 16 شهرا مضت .. يائساً لوفاة زوجته ، اختصاصية في أمراض الدم |