| Bu sabah beni bulduğunuzda, buluşacağımız yere gitmek üzereydim. | Open Subtitles | عندما وجدتوني في ذلك الصباح كنتُ في طريقي إلى مكاننا الذي نلتقي فيه |
| Bu sabah beni bulduğunuzda, buluşacağımız yere gitmek üzereydim. | Open Subtitles | عندما وجدتوني في ذلك الصباح كنتُ في طريقي إلى مكاننا الذي نلتقي فيه |
| Kız kardeşimin evine gitmek üzereydim. | Open Subtitles | كنت على وشك المغادرة إلى منزل أختي |
| Kardeşimi bilgilendirmeye gitmek üzereydim istersen sen de yapabilirsin. | Open Subtitles | إنني على وشك الذهاب لإخبار أخي أو ان كنت تفضل أن تقوم بذلك |
| Hayır, hayır, hayır. Araya girmeme izin verme. Ben de gitmek üzereydim. | Open Subtitles | لا لا لا لاتدعاني أقاطعكما , لقد كنت ذاهباً بأي حال |
| Sensiz gitmek üzereydim babalık. | Open Subtitles | كنت علي وشك الرحيل بدونك أيها القط الكبير! |
| - Selam dostum. Seni bu kadar erken beklemiyordum. Tam da gitmek üzereydim. | Open Subtitles | مرحبا يارجل , لم أظن أنك ستأتي مبكراً كنت على وشك الرحيل |
| Morga gitmek üzereydim. | Open Subtitles | أنت محظوظ أنك وجدتني لقد كنت علي وشك الذهاب إلي المشرحة |
| Sorun değil. Ben de tam pasaport ofisine gitmek üzereydim. | Open Subtitles | كل شيئ على ما يُرام، لقد كنت في طريقي إلى مكتب جوازات السفر |
| Bakın, özür dilerim. Olay mahalline gitmek üzereydim. | Open Subtitles | اسمع، أعتذر، كنتُ في طريقي إلى مسرح جريمة |
| Kütüphaneye gitmek üzereydim. | Open Subtitles | كان ل فقط في طريقي إلى المكتبة. |
| Polise gitmek üzereydim. | Open Subtitles | (لقد سرقت شقتي يا سيد (زي . كنتُ في طريقي إلى قسم الشرطة |
| İşime gitmek üzereydim. | Open Subtitles | كنت في طريقي إلى العمل |
| Şey, ben gitmek üzereydim, | Open Subtitles | حسناً , لقد كنت على وشك المغادرة |
| - Romalılar geldiğinde gitmek üzereydim. | Open Subtitles | كنت على وشك المغادرة عندما جاء الرومان |
| gitmek üzereydim. | Open Subtitles | كنت على وشك المغادرة. |
| Tabii, ben de gitmek üzereydim, seni bırakırım. | Open Subtitles | بالتأكيد، كنت على وشك الذهاب يمكنني إيصالك |
| Evet ama tam bu şirin kıyafetlerle kayağa gitmek üzereydim. | Open Subtitles | نعم، لكني كنت على وشك الذهاب للتزلج في هذا الزي الرائع |
| Safariye gitmek üzereydim. | Open Subtitles | أنا على وشك الذهاب في رحلة سفاري. |
| Komutanım, sakız için şehre gitmek üzereydim. | Open Subtitles | جنرال ، لقد كنت ذاهباً للمدينة لاحضار بعض العلك |
| Merhaba, ben de tam St. Tristan'a gitmek üzereydim. | Open Subtitles | لقد كنت على وشك المغادرة إلى (سانت تريستان) |
| Ben de gitmek üzereydim. | Open Subtitles | كنت علي وشك الرحيل |
| gitmek üzereydim. Acelen ne? | Open Subtitles | لقد كنت على وشك الرحيل |
| Şükürler olsun. Kalpten gitmek üzereydim. | Open Subtitles | الحمد لله كنت علي وشك الإصابة بنوبة قلبية |