| Herkes kendi tüfeğini alıp siperlere gitsin ve orada kalsın. Emrim bu. | Open Subtitles | كل رجل بحصل على بندقيته يذهب الى سريره ويبقى هناك وانا اعني |
| Şimdi Kaseti burda olanlar kalsın diğerleri ödevlerini yapmaya gitsin. | Open Subtitles | الذين بقت اشرطتهم يبقوا وأما الباقي يذهب لأداء واجباتهم المدرسية |
| Onun hatırlanmasını sağlayacak bir şey bulalım, rüyalarımdan çıkıp gitsin. | Open Subtitles | دعنا فقط نجد طريقة لنجعله مذكورا لكي يذهب عن أحلامي |
| Ama mesele şu ki, bunlarla uğraşacak zamanımız yok. Yap gitsin. | Open Subtitles | ولكن أوَتعرف، ليس لدينا وقت للقتال حول هذا لذا جرّبه فحسب |
| Hayır. Yeterince iyiymiş. Kabul edelim gitsin. | Open Subtitles | كلاّ, إنّه ضخمُ جداً لماذا لانقبل بها وحسب ؟ |
| Dinle, seni nereye istersen götüreceğim. - Bırak çocuk gitsin. | Open Subtitles | سأحلق بك إلى أي مكان تريده فقط أترك الولد يذهب |
| Tamam, izin ver kardeşim gitsin. Bildiğim her şeyi anlatacağım. | Open Subtitles | حسنـاً , دع أخي يذهب و سوف أخبرك بما أعرفـه |
| Şimdi uykunuz giderek artsın... ve karanlık sürekli... daha uzaklara gitsin. | Open Subtitles | واستمعا للصوت، واشعرا وكأنكم تنامان الآن ودعوا الظلام يذهب أكثر فأكثر. |
| Müdür diyor ki, köşedeki bir çocuk odada kalmak istemezse bırakın gitsin. | TED | لذا تقول المديره: إذا وجد طفلاُ في الزاوية، لا يريد الجلوس في الفصل، سندعه يذهب |
| Herkes sığınağına gitsin. | Open Subtitles | الذي جعلت كل الأشياء بخير دع كل شخص يذهب إلى ملجأه الخاص |
| Çünkü insanlar nereye giderse gitsin, er ya da geç, kanun oraya gelir. | Open Subtitles | لانه اينما يذهب الناس آجلا او عاجلا فهناك قانون |
| - Şef buna bozulacak. - Cehennemin dibine gitsin! | Open Subtitles | كبير الطباخين سوف يستاء كثيرا اخبره بان يذهب الى الجحبم |
| Şimdi, dikkatli dinle. Onu nereye giderse gitsin izlemeni istiyorum, seni görmediğinden emin ol, Tamam mı? | Open Subtitles | أسمعنى الآن جيدا يجب أن تكون فى أثره فى أى مكان يذهب اليه |
| Postala gitsin o palyaçoyu. Asyalı bir jüri üyesinin zaten bulunduğunu söyle. | Open Subtitles | تخلص من ذلك المهرج فحسب ، أخبرهم بأنه لديكَ مسبقاً حكماً آسيوياً |
| Eski kız arkadaşlarının fotoğraflarını da gördüm. İtiraf et gitsin. | Open Subtitles | بحقك ، لقد رأيت صوراً لحبيباتك القديمات اعترف بالأمر فحسب |
| - En kötü olasılığı düşünmüyorum ama ikimizde de var, kimse bizimle olmak istemeyecektir o yüzden evlenelim gitsin. | Open Subtitles | أنا لن أفكر في أسوأ سيناريو، لكن إذا كنا مصابين، لا أحد سيرغب فينا، لذلك يجدر بنا الزواج فحسب. |
| Demek ki bu onun için önemli bir şey, oraya gidelim de hallolsun gitsin. | Open Subtitles | واضح أن هذا موضوع مهم بالنسبة لها لذا، لنذهب هناك وحسب لننتهي من الأمر وحسب |
| Babama söyle, bıraksın da nereye istiyorsa gitsin. | Open Subtitles | فقط أخبري أبي أن يتركه يرحل في أي مكان، حسناً ؟ |
| Yüzbaşı Carter'ın babası ölüyor. Bırakın, en azından o gitsin. | Open Subtitles | والد الكابتن كارتر يموت على الأقل دعيها ترحل |
| Bu senin partin ve hoşuna gitsin yada gitmesin eğleneceğiz. | Open Subtitles | إنها حفلتك وسوف نستمتع بها سواء أعجبك الأمر أو لا |
| Büyük hesaplar kapıyı çalıyor. Açın gitsin. Sadece bir düşünce. | Open Subtitles | بيانات كبيرة تطرق ، فلنفتح الباب ، فكرة و حسب |
| Ve yaptıkların işe yaramıyorsa, Gord beynini o zaman patlat gitsin. | Open Subtitles | و عند ذلك ان لم تنفع, جورد, أطلق الرصاص على رأسك. |
| Joe niye kimseye söylemeden oraya gitsin? | Open Subtitles | الذي جو يَذْهبُ هناك و لا يُخبرَ لا أحد؟ |
| Herkes gitsin. Ben bunları tutarım. Sizler kaçın kurtulun. | Open Subtitles | ليذهب الجميع , ساحتجزهم انا وبقيتكم يهربون |
| Onu durdurmayın. Bırakın Ali Baba'ya gitsin. | Open Subtitles | لا داعي لإيقافه أسمح له بالذهاب إلى علي بابا |
| Bir isyan durumu gibi davranacağız, korumalar gitsin önce, kalabalığı çıkartsınlar oradan. | Open Subtitles | سنعالج هذا كحالة إضطراب أجعل الحراس يذهبون أولاً وأخرج الحشد من هناك |
| Bence onu unutmalısın. Bırak gitsin. | Open Subtitles | اعتقد انك يجب ان تنسيه يجب ان تدعي الامر يمضي |
| Dodger takımının fırlatıcısı, ünlüler galerisinden.... neyse unut gitsin. | Open Subtitles | الماهر جداً في المرواغة، النجم الشهير لا تهتمي |
| - Tabii ki ediyorum. Bırak gitsin. - Peki. | Open Subtitles | بالطبع انا اصدقها, دعها تذهب حسنا, تستطيعى الذهاب |