| Tüm katılımcılar ritüele uygun bir biçimde giyinmiş olarak... koridorda hazır bulunacaklardır. | Open Subtitles | جميع المشاركين وسوف يرتدي بشكل مناسب، وسوف تقع على الأرض مثل الحيوانات. |
| Senin çocukların çok temiz giyinmiş. Babam eminim bunu beğenmiştir. | Open Subtitles | ابنك يرتدي كنزة تمبرولف أنا واثق أن ابي يعجبه هذا |
| Önümüzdeki pazar gazetesinde "Kilise çocukları Cadılar Bayramı için giyinmiş bir ceset buldu" | Open Subtitles | أطفال الكنسية يجدون جثة ترتدي زي تنكري ومكتب التحقيق الجنائي ليس لديه دليل |
| O halde söyler misin benim gibi giyinmiş bir siyah kendisine bir soru sorulmadan içeri girip, etrafa bakabilir mi? | Open Subtitles | إذاً أخبرني كيف لرجل أسود يلبس مثل ملابسي يدخل هنا ويتجول في المكان بدون ان يسئلني أحد أي سؤال ؟ |
| Züppe gibi giyinmiş eline bir pompalı almış birinden mi korkacağım? | Open Subtitles | مفترض بي أن اخاف من مؤخرات تلبس بدل أنيقة ومن بندقية؟ |
| Eğer kadın gibi giyinmiş erkeklerle özel bir işin yoksa, bırak gitsinler. | Open Subtitles | اذا لم يكن لديك عمل لرجال يرتدون ملابس النساء دعهم يذهبون |
| Bu şekilde giyinmiş insanlarla savaş nasıl kazanılacak? | Open Subtitles | كيف يُفترض أن نكسب حربا مع أناس يلبسون هكذا |
| Yarasa gibi giyinmiş bir üşütükten ahlak dersi almaya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنا لست بحاجة لدرس في الأخلاق من معتوه يرتدي زي كالوطواط. |
| Çok fazla giyinmiş olduğundan, kanamanın ne kadar kötü olduğunu anlayamadık. | Open Subtitles | كان يرتدي ملابس كثيره فلم نعرف حجم النزيف عندما وصلنا لنقطة الاسعاف كان ميتا بالفعل |
| İç Savaş askeri olarak giyinmiş bir denizci, misket tüfeğiyle vuruluyor ve 140 yıllık antika bir demir tabuta diri diri gömülüyor. | Open Subtitles | بحار يرتدي ملابس جنود الحرب الأهلية أصيب بطلقة حديدية ثم دفن حياً في قبر حديدي عمره 140 عاماً |
| Bu adam hastane hademesi gibi giyinmiş ama onu daha önce hiç görmemiştim. | Open Subtitles | هذا الرجل الذي يرتدي ملابس كبار السن ولكني لم اره من قبل |
| Bence kadın gibi giyinmiş olmanın sebebi, içten içe, erkek olmak istemiyor olman. | Open Subtitles | أعتقد أنك ترتدي زي امرأة لأنك لا تريد أن تكون رجلاً بشكل سري |
| Bilemiyorum, bence partiye gelmek üzere giyinmiş. | Open Subtitles | لا أعلم سيدي يبدو لي أنها ترتدي فستان حفلة |
| Hey, senin giyinmiş olman gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | أنتِ، أليس من المفترض أن ترتدي ملابسكِ ؟ |
| Çok iyi giyinmiş. Ona karşı kullanabileceğim hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | أنه يلبس لباس جميل بالتالي لن أستطيع أن أرد عليه |
| Daniel, böyle giyinmiş bir antropolog bulursan, kafamdaki süsü yerim. | Open Subtitles | دانيال جد لي عالم انسانيات يلبس مثل هذا وانا أعدك انني سآكل غطاء الوجه |
| Neden gecenin bir yarısında bu şekilde giyinmiş? - Numara bu. | Open Subtitles | أنا لا أثق بها لماذا تلبس هكذا في منتصف الليل؟ |
| Beyazlar içinde 5 kadın.. Kırmızı giyinmiş rahiplerle çevrili.. | Open Subtitles | خمسة منهم يرتدون الملابس البيضاء يحيطهم الكهنة فى الملابس الحمراء |
| Richard Jaeckel ve Lee Marvin o tankın üzerinde Naziler gibi giyinmiş. | Open Subtitles | ريتشارد جيكل ولي مارفن أعلى الخزان يلبسون كالنازيين |
| Sizin için giyinmiş. Çok hoş, saçında çiçekler var. | Open Subtitles | إنها ترتدى ملابس جميلة لك و تضع زهور فى شعرها |
| Bitirdiğimde, daha çok bir Şerif gibi giyinmiş yaşlı bir Albay... | Open Subtitles | عندما أنتهيت قال عقيد عجوز : يرتدى مثل مأمور شرطة |
| İşte oldu. Seni astıkları zaman en azından doğru düzgün giyinmiş olucaksın. | Open Subtitles | والآن عندما سيقومون بتعليقك على الجدران ستكون مرتدياً ملابسك على الأقل |
| C.I.A. mı yoksa F.B.I. mı? Hayır, F.B.I.'dan birisi için fazla şık giyinmiş. | Open Subtitles | لا , إنها متأنقة لكي تكون من المكتب الفيدرالي |
| Okuldaki ilk günü için giyinmiş kuşanmış. Bu çok şirin! | Open Subtitles | لقد ارتدى ملابسه المدرسيه ليومه الاول , هذا لطيف |
| Karanlık bir sokakta normal giyinmiş bir adam elinde silah var ve ateş ediliyor... | Open Subtitles | رجل بلباس عادي في زقاق مظلم يحمل مسدسا ويطلق النار |
| Rahibe gibi giyinmiş bir palyaço mu? Çok ateşli bir rüyaya benziyor. Daha çok yanlışlıkla eşcinsel yürüyüşüne katılmak gibiydi. | Open Subtitles | يارجل مهرجا بزي راهبة يبدو كهلوسة المحموم بل قل شيء غير متوقع ليوم الفخر بالشواذ |
| Fakat zaten annen gibi giyinmiş görünüyorsun. | Open Subtitles | ولكنك تبدين كما لو أنك تلبسين مثل أمك بالفعل. |
| Bir keresinde yumurta videosunu iş adamlarına izlettim, hepsi çok iyi giyinmiş ve patronlarını etkilemeye çalışıyordu. | TED | ذات مرة عرضت مقطع البيض ذاك على جمهور مليء برجال الأعمال وكانت ملابسهم كلهم في غاية الأناقة وكانوا يحاولون إثارة إعجاب رؤسائهم. |