| Sadece sessizce kıyafetlerini giyiyordun ve parmak ucunda yürümeye çalışıyordun. | Open Subtitles | أنتِ فقط ترتدين ملابسك بهدوء فقط وتتحركين ببطء على الأرض |
| Kısa kollu beyaz bir tişört giyiyordun ve altında kot pantolon vardı... söylediği yerde. | Open Subtitles | حيث كنتِ ترتدين ذلك اللباس العلوي الأبيض مع بنطال الجينز ذو الشكل الجميل بالمكان المناسب |
| Yüksek topuklu ayakkabılar giyiyordun. | Open Subtitles | وكنتى ترتدين الحذاء عالى الكعب وكنتى تمشين فى الشارع |
| Geçen sefer beni tutukladığında da bu takımı giyiyordun. | Open Subtitles | هذه نفس البدلة التى كنت ترتديها بآخر مرة قبضت عليّ فيها |
| Seninle sinemaya gidiyorduk Pembe bir elbise giyiyordun... | Open Subtitles | كنا ذاهبين معا لمشاهدة فيلم و كنتِ تلبسين تلك البدلة الوردية |
| Sen de farklı şeyler giyiyordun. Gerçi o kadar da farklı değildi. | Open Subtitles | لم تكوني واقفة هناك و كنتَ ترتدي ثياباً مختلفة |
| seni bulduğumuz zaman, sende aynı kamuflajı giyiyordun? | Open Subtitles | ,حينما وجدناك, كنت ترتدي مثل هذه الملابس ألست محقاً؟ ? |
| Yani, boyama kalemi kostümü giyiyordun ve ona hiçbir şey de demedin. | Open Subtitles | أعني، لقد كنتِ ترتدين لباس على شكل قلم شمعي وايضًا لم تتحدثي معه كلمه واحده |
| Sana göre kendisi güvenilir bir kaynak. Seni göğsünden vuruyor. Neyse ki, o sırada yelek giyiyordun. | Open Subtitles | أطلق عليكِ النار بصدركِ لحسنُ الحظ كنتِ ترتدين درع واقي |
| Ve neden bunu giyiyordun, aradığımda? Zihnimi açık tutuyor. | Open Subtitles | ولماذا كنتِ ترتدين هذا عندما اتصلت. حسنا، اكتشفت أنه يبقيني دقيقة، |
| O gün gittiginde yüksek topuklu, süslü ayakkabilarini giyiyordun. | Open Subtitles | عندما غادرتِ المكان، كنتِ ترتدين أحذيتكِ المُزخرفة، الكعب العالي. |
| Şu seksi iki parça pembe şeyi mi giyiyordun? | Open Subtitles | هل كنتِ ترتدين تلك القطعتين الورديتان الصغيرتان؟ |
| Ben eve geldiğimde sen geceliğini giyiyordun. | Open Subtitles | لقد أتيت للمنزل, وأنت كنت ترتدين هذا القميص. |
| Son gördüğümde kimono giyiyordun. | Open Subtitles | .. آخر مرة رأيتكِ " كنتِ ترتدين " كومينوس |
| Tatlım,hizmetçi kıyafeti giyiyordun ! | Open Subtitles | عزيزتي، كنتي ترتدين زي الخادمة الفرنسية |
| Bu sabah bunu mu giyiyordun? | Open Subtitles | هل كنت ترتدين هذا الرداء صباح اليوم ؟ |
| Kırmızı parıltılı ayakkabılar giyiyordun. | Open Subtitles | كنت ترتدين حذائًا أحمرًا لماعًا. |
| Ayağındaki botları mı giyiyordun? | Open Subtitles | أيكون أولئك الأحذية التى كنت ترتديها ؟ |
| Buraya geldiğinde bunları mı giyiyordun? | Open Subtitles | كنت ترتديها في طريقك إلى هنا؟ |
| Sabah bunu mu giyiyordun? | Open Subtitles | هل كنت تلبسين هذا الرداء في الصباح؟ |
| Kaç beden giyiyordun sen? | Open Subtitles | انتظري , اي مقاس تلبسين ؟ |
| Filmlerinin birinde gayet iyiydin, ama büyük bir bölümünde maske giyiyordun. | Open Subtitles | "لقد كنتَ شخصاً مهما في شيئ واحد" "ولكنكَ كنتَ ترتدي قناعاً في معظم الاحيان" |
| Bırak da şunu ortadan kaldırayım. Sigorta işi yaparken de tasarımcı giysisi mi giyiyordun? | Open Subtitles | دعني أوضح، هل كنت ترتدي البدلات الفاخرة حينما كنت تبيع بوليصات التأمين؟ |