| Şey, ekranda gördüğün gibi soyguncular, bu son moda kıyafetleri giymişler. | Open Subtitles | إذن كــيف فعلــوها كما تريــن من الشاشات يرتدون أحــدث التقنيـــات |
| Sadece kostüm giymişler, tatlım. Hadi eve gidelim. | Open Subtitles | يا عزيزتي انهم يرتدون الازياء فحسب لنذهب للمنزل فحسب |
| " Sadece çoraplarını giymişler " | Open Subtitles | ♪ لا يرتدون شيئاً عدا جواربهم♪ |
| Bir örnek kazak giymişler. | Open Subtitles | أنت جميعا تلبسون سترات متناسقة |
| İki adam tartışmış, sonra kıyafetlerini giymişler sonra buza geri dönüp, kavga mı etmişler? Hayır. | Open Subtitles | إذن, رجلين يتعاركان ثم يرتديان ثيابهما العادية ثم يعودان للحلبة ليتعاركا مُجدداً؟ |
| Çiçekli etekler giymişler saçlarında da amberçiçeği var. | Open Subtitles | - انهم يرتدين المايوهات و ازهار الهيبسكوز فى شعرهم |
| Üniforma giymişler ama buradaki görevlilerden değiller. | Open Subtitles | إنّهم... إنّهم يرتدون الزيّ العسكري، ولكنّهم ليسوا متمركزين هنا |
| Büyük ihtimalle çizme giymişler. | Open Subtitles | لابدّ أنّهم يرتدون أحذية صوفيّة. |
| Kostüm giymişler. Bunlar uzaylı değil. Tamam mı? | Open Subtitles | يرتدون بعض الثياب , ليسوا فضائيين |
| İkiside elektrik şirketi üniforması giymişler. | Open Subtitles | يرتدون كلاهما زي شركة الكهرباء. |
| "Tanrıya şükür su geçirmez yağmurluk giymişler" diye düşündü. | Open Subtitles | قال في نفسه، " شكراً للرب "انهم يرتدون ثياب مضادة للماء |
| Kot kumaş giymişler be. | Open Subtitles | ! انهم يرتدون سراويل |
| - Hepsi uzun pantolonlar giymişler. | Open Subtitles | - جميعهم يرتدون بناطيل طويله |
| Şimdi de bornoz giymişler. | Open Subtitles | "إنهم يرتدون "أرواباً |
| - Kostüm giymişler. | Open Subtitles | -إنهم يرتدون أزياء تنكرية . |
| Bir örnek kazak giymişler. | Open Subtitles | أنت جميعا تلبسون سترات متناسقة |
| - Dalgıç kıyafeti mi giymişler onlar? | Open Subtitles | هل هم يرتديان معدّات للغوص ؟ |
| Hepsi de peri masalı kostümleri giymişler. | Open Subtitles | جميعهنّ يرتدين أزياء قصص خرافيّة. |