"giymiyorsun" - Translation from Turkish to Arabic

• ترتدي
• ترتدين
• ترتدى
• لاترتدي
• لا تلبسين
• لاتلبسين
• وترتدى
• لا تلبس

Belki anlamıyorum, ama bu civarda bunu giymiyorsun.
ربما لا أفهم و لكنك لن ترتدي هذه الملابس

Seni tekrar görmek çok güzel. Neden üzerine bir şeyler giymiyorsun?
مسرورة لرؤيتك ِمجدداً لِمَ لا ترتدي بعض الملابس؟

Ve yaz gelip, havalar ısındığında, " Neden bir atlet giymiyorsun? " derdi.
وفي الصيف عندما يكون الحرّ شديداً لِمَ لا يمكنك أن ترتدي صديرة؟

Onu görmeye giderken neden üniformanı giymiyorsun?
لماذا لا ترتدين زي العمل أثناء ذهابكِ لرؤيته؟

Neden diğer anneler gibi siyah ayakkabılar giymiyorsun?
لمَ لا ترتدين أحذية سوداء كالأمهات الأخريات؟

- 4 temmuz gibiydi aynen. - Sen neden pantalonunu giymiyorsun?
كانت مثل ألعاب العيد لما لا ترتدى سروالك؟

Diyorum ki, madem senin genç olduğunu düşünmelerini istiyorsun, neden çocuk pijaması giymiyorsun?
أعني إن أردت أن تجعلها تعتقد أنك بهذا السن الصغير فلمَ لاترتدي هذه البيجامات؟

Neden bir şeyler giymiyorsun ve biz çıkmıyoruz?
لمَ لا ترتدي ملابسك و نخرج سوياً منه هنا؟

Yemeğini paylaşmıyorsun, kostüm giymiyorsun.
انتِ لا تشاركينة الطعام .. ولا ترتدي زي تنكري

Okula giydiğini neden giymiyorsun?
لماذا لا ترتدي نفس الملابس التي ترتديها في المدرسة؟

Dur şunu bir anlayayım. Sadece cenazeye giderken mi takım elbise giymiyorsun?
دعني استوضح هذا ، المرة الوحيدة التي لا ترتدي فيها البدلة هي الجنازه

Senin o terli spor ayakkabından bir şey içmem. Çorap bile giymiyorsun.
لن اشرب من حذائك القذر ذلك انت لا ترتدي جوارب

Baba, biz niye kostüm giyiyoruz da sen giymiyorsun?
لماذا لم ترتدي ملابس للحفل مثلنا يا أبي ؟ ؟

Neden ben bakıcıyı evine bırakırken, sen de yukarı çıkıp kışkırtıcı bir şeyler giymiyorsun?
لمَ لا تصعدي إلى الدور العلويّ و ترتدي شيئاً غير مريح، بينما أوصّل جليسة الأطفال إلى بيتها؟

Bunları neden giymiyorsun, anlamıyorum. Çok sevimliler.
أنا لا أَعْرفُ لِماذا لا ترتدين هذا إنه لطيف

Neden yeşil olanı giymiyorsun?
لمَ لا ترتدين هذا الشيء الأخضر؟ ماذا، هذا؟

Neden sana aldığım o harika eteği giymiyorsun?
لمَ لا ترتدين تلك التنورة اللطيفة التي اشتريتُ لكِ؟

Al, neden şunu giymiyorsun, hemen gidip kahvaltı ederiz?
حسنًا، خذي، لمَ لا ترتدين هذا، وسنحشوك ببعض الفطور الدسم، الآن؟

Kes şunu! Bunu giymiyorsun, bu Kate için.
توقف يا هيو لن ترتدى هذا الفستان , انه من اجل كيت

Neden üstüne birşeyler giymiyorsun? Oh. Bunun hakkında endişelenme.
لمَ لاترتدي قميصك؟ لاتقلقي بشأن ذلك، لدي مفاجأة صغيرة.

Sonra bir gün Sheldon bana şöyle dedi "Pazar'ı hiç giymiyorsun."
ويوم ما قال لي (شيلدن): "أنت لا تلبسين "يوم الأحد" مطلقاً"

Müdüre gitmeyeceğini söyledin, koşu ayakkabılarını da giymiyorsun.
قلتِ بأنك لن تذهبي للمدير وأنتِ لاتلبسين أحذية الركض

Finler, neden çeneni kapatıp elbiseni giymiyorsun?
فينلر لما لاتصمت وترتدى معداتك فحسب

Geçen hafta sana aldığım takımı niye giymiyorsun?
كلا يا ديف .. لماذا لا تلبس البدلة التي أحضرتها لك الأسبوع الماضي