| Bunu duymak sizi pek rahatlatmayabilir ancak bu olgu fiziğin başlıca gizemlerinden birisidir. | TED | رغم أن سماعها لا يشعرك بالطمأنينة، لكنّ هذه الظّاهرة تعدُّ من أكثر ألغاز الفيزياء شيوعاً. |
| Elli yıl önce, bu evde modern bilimin en büyük gizemlerinden birinin çözülebilmesi için çalışılıyordu, bu öyle bir gizem ki, bugün hâlâ fizik alanındaki binlerce bilim adamı bu gizemi çözmeye uğraşıyorlar. | Open Subtitles | أعظم ألغاز العلوم الحديثة إنه لغز عميق جداً لذلك اليوم ألاف من العلماء وفى طليعتهم علماء الفيزياء |
| Ve böylece, doğanın en derin gizemlerinden birinin çözülmesini sağlardık. | Open Subtitles | ويمكن أن يكون هذا المفتاح لحل أحد ألغاز الطبيعة الأكثر عمقاً. خمسة نُسخ لنظرية الخيط |
| Ama gerçek şu ki, bu garip, yavaş hayat aslında dünyadaki yaşamın en büyük gizemlerinden bazılarına cevap verebilir. | TED | ولكنّ الواقع هو أن هذه الحياة العجيبة البطيئة ربما عندها أجوبة على بعض أعظم الألغاز المتعلقة بالحياة على كوكب الأرض. |
| Eğer zamanı genişletebilirsek, gezegenimizin en büyük gizemlerinden bazılarını çözebiliriz. | Open Subtitles | لو أمكننا مطّ الوقت، لكان بوسعنا فك رموز أكثر الأشياء غموضاً على كوكبنا. |
| Elimde tuttuğum, zamanımızın en büyük gizemlerinden birini çözecek bir anahtar. | Open Subtitles | ما احمله هنا هو المفتاح الذي سيكشف احدى اعظم الالغاز في زمننا |
| Fosilleri mükemmel şekilde korunmuştur. Dinozorların gizemlerinden birini çözmemize yardımcı olmuştur. | Open Subtitles | كانت الأحافير محفوظةٌ بعناية، و ساعدتنا في حل أحد أكثر ألغاز الديناصورات غموضاً |
| Baylar, bunun cevabını verirseniz dünyanın en büyük gizemlerinden birini çözmüş olacaksınız. | Open Subtitles | أجيبواعلىذلك،يا سادة ، وستقومون بحلّ أعظم ألغاز العالم. |
| Bu, mikorizal ağların gizemlerinden biridir. | TED | فهذا أحد ألغاز شبكات الفطريات الجذرية. |
| Bilmiyorum Nikki. Hayatın çözülmemiş gizemlerinden biri işte. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ، "نيكي" إنها إحدى أعظم ألغاز الحياةِ الغامضةِ |
| Tarihin en büyük gizemlerinden biri çözüldü. | Open Subtitles | لقد تم حل أحد أعظم ألغاز التاريخ. |
| Yoksa bu hayatın gizemlerinden biri mi? | Open Subtitles | ...أوه , أنه واحدٌ من واحدٌ من ألغاز الحياة ؟ |
| Bu zamana kadar bu, biyolojinin en büyük gizemlerinden biriydi. | Open Subtitles | كان هذا أحد أكبر ألغاز علم الأحياء |
| Satürn'ün halkaları astronominin en eski gizemlerinden biridir. | Open Subtitles | حلقات زحل إحدى أقدم ألغاز علم الفلك |
| O beyefendiye söyle onun gibi şişko bir piçin "Sıska Turna" lakabını almış olması da Uzak Doğu'nun gizemlerinden biri. | Open Subtitles | قل للسيد المحترم إن أحد ألغاز"الشرق الأقصى" هو كيف حصل وغد سمين مثله على لقب"الغرنوق النحيل". |
| Söylediğim gibi Sayuri Uzak Doğu'nun en büyük gizemlerinden biridir. | Open Subtitles | (سايوري) هي أحد ألغاز الشرق التي أخبرتك بشأنها |
| Hayatın büyük gizemlerinden biri. | Open Subtitles | لغز من أكبر ألغاز الحياة |
| Yağmur Ormanlarının son gizemlerinden biri. | Open Subtitles | من الألغاز الأخيرة غابة الأمطار الإستوائية |
| Özellikle de modern bilimin en büyük gizemlerinden birinin çözülmesini sağlayabileceğinden dolayı, çok güçlü bir fikirdir. | Open Subtitles | لأنها قد تساعد فى حل أحد الألغاز العظيمة للعلم الحديث. |
| Matematik gizemlerinden biridir. | Open Subtitles | إنها الفيزياء ، إنه واحدة من أعظم الألغاز الرياضية |
| Ve sende büronun en büyük gizemlerinden birisini çözdün. | Open Subtitles | ووصلت لقاع أحد أكثر أسرارك غموضاً |
| Büyük gizemlerinden bir tanesi. | Open Subtitles | احدى الالغاز العظيمة |