| Bir soda içmek için dinlenme odasına gideceğim eğer döndüğümde kalem yerindeyse gizemli ve garip bir durum diyerek olayı kapatırız. | Open Subtitles | سأذهب للردهة لشرب الصودا و إذا ظهر القلم بينما أنا في الخارج سأنسبه إلى شيء غريب وغامض |
| Helene çok gizemli ve trajik şekilde öldüğünde de komşusuydum. | Open Subtitles | كنت بالجوار عندما توفت هيلين بشكل مأساوي وغامض |
| gizemli ve harika biri köyümüze yemek getirdi. | Open Subtitles | الطعام وصل إلى قريتنا بواسطة شخص رائع و غامض |
| Hazine avcısı gibi, sanki onun saklı derinliklerinde, bazen çok yaklaştığım, gizemli ve gizli bir şeylerin cevapları var. | Open Subtitles | مثلصائدكنوز,كما لوكنتُ جواباًلشيءما... شيء سري و غامض مخبأ عميقاً داخله... أحياناً أفلح في الافتراب من ذلك الشيء، أقترب جداً... |
| Sırf gizemli ve hatasız olduğu için onu arkadaşın olarak sayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أنْ تفترض أنه شخص أسود البشرة لأنّه شخص غامض و سلس |
| Bu ışık ve elektrik arasındaki gizemli ve açıklanamayan bağı ortaya çıkardı. | Open Subtitles | هذا يطرح علاقة غامضة و غير مفسرة بين الضوء والكهرباء. |
| Görevden alınmış bir polisin arkadaşı gizemli ve kuşkulu bir biçimde öldürüldü. | Open Subtitles | شرطي موقوف وصديقه قتلا في ظروف مشبوهة وغامضة |
| gizemli ve esrarlı bir yaraydı Hector'la olan ilişkim de açık bir ilişkiydi. | Open Subtitles | كان نوع من مظلم وغامض وعلاقتي مع هيكتور كان مفتوحا، لذلك، |
| Denizi seviyorum, öyle güzel ki öyle gizemli ve öyle... balıklarla dolu. | Open Subtitles | انا احب البحر، جميل للغاية... وغامض للغاية... وممتلىء بالسمك. |
| Sürenim Transfonksiyon çok gizemli ve güçlü bir alettir.. | Open Subtitles | انه جهاز قوي وغامض للغايه |
| Çok uzun, gizemli ve solgun biriydi. | Open Subtitles | لقد كان طويل وغامض وشاحب |
| Karanlk, gizemli ve öfkeliyim! | Open Subtitles | أَنا شرير وغامض وغاضب! |
| Daha çok batman gibi, çünkü o karanlık, gizemli ve kadınlarla arası iyi. | Open Subtitles | بل كـ(باتمان) لأنه مظلم و غامض و جيد مع النساء |
| Çok gizemli ve güçlü bir alet olduğunu... - ve? | Open Subtitles | ...انه جهاز قوي و غامض للغايه |
| Ve bir de şu bir işim var deyip giden gizemli ve garip kadın var. | Open Subtitles | ....... و ها هى المرأة الاخرى التى التى بشكل غامض و غريب |
| gizemli ve incinmiş biri. | Open Subtitles | إنه غامض و جريح |
| - Anladım. Çok gizemli ve sertsin. | Open Subtitles | وجدتها انتي غامضة و صلبه جداً |
| Sen egzotik, gizemli ve tatlısın. | Open Subtitles | أنت كذلك. فأنت غريبة وغامضة ولطيفة. |
| Bu, benim kendimi tehlikeye atarak gizemli ve kudretli güçleri aktarmamı içeren saf bir süreçtir. | Open Subtitles | تتضمن قوى خارقة وغامضة ما يضعني في خطر |
| FBI adına Sınır Bilim Bölümü'nde çalışıyorum. gizemli ve tuhaf olayları araştırıyoruz. | Open Subtitles | "بقسم (الهامشيّة)، وأتعامل مع أحداث غريبة وغامضة" |