| O, büyükbabamın ölmeden önce parşömeni gizlediği yeri bulacaktır. | Open Subtitles | سيجد طريقًا إلى حيث أخفى جدي اللفيفة السرية قبل مماته |
| - Bu duruşmada Chicago polisinin sakladığı veya gizlediği deliller sundunuz, doğru mu? | Open Subtitles | نعم وفي هذه القضية عرضت دليلاً بأن مكتب شرطة شيكاغو أخفى |
| Efsaneye göre Quahog'un kurucusu Miles "Boşboğaz" Musket İngilizler tarafından kaçırılır diye İhtilalci Savaşı sırasında servetini gizlediği söylenegelmiştir. | Open Subtitles | بأن مؤسس كوهاخ , مايلز " الثرثار " مسكت أخفى ثروته لخوفه من سرقتها من قبل الجنود البريطانيين إبان الحرب الثورية |
| Daha önce de Bo'dan gizlediği şeyler oldu. | Open Subtitles | لقد أخفى أشياء عن بو سابقا |
| Ancak bu trajediye rağmen Aldous'un deneye ait çok kritik bilgileri gizlediği de gün yüzüne çıktı. | Open Subtitles | لكن بالرغم من هذه المأساة اتضح أن (ألدوس) أخفى معلومات مصيرية عن أصول التجربة. |