| Ama sana mı güvenebilirim? Kimliğini gizleyen birisine. | Open Subtitles | لكن يجب أن أثق بك أنت أثق بشخصاً يخفي شخصيتة الحقيقية |
| Tüm o sahte sevimliliğin ve dinin korkunç bir canavar olduğunu gizleyen bir perdeymiş. | Open Subtitles | كل طيبتك المزيفه و تدينك هو مجرد غطاء يخفي وحشاً مريعاً |
| Tüm o sahte sevimliliğin ve dinin korkunç bir canavar olduğunu gizleyen bir perdeymiş. | Open Subtitles | كل طيبتك المزيفه و تدينك هو مجرد غطاء يخفي وحشاً مريعاً |
| ...ama hepsi sanki gösteri gibi, gerçekten neler döndüğünü gizleyen bir gösteri. | Open Subtitles | ولكن هذا كله للعرض ولكنها واجهة فقط لإخفاء حقيقة ما يجري هنا |
| Parmaklarındaki sorunu gizleyen bir eldiven giyiyor. | Open Subtitles | إنه يرتدي قفاز مبطن لإخفاء اصابعة المبتورة |
| Ve senin kimliğini gizleyen IP adresin... şimdi Sırp bir sunucu üzerinden kullanılıyor. | Open Subtitles | والعنوان الرقمي الذي تستخدمه لإخفاء هويتك يرسل أزير لخادم صربي الأن |
| Sıradan insanların, gizli şirketlerin arkasında kimliklerini gizleyen kişilere öfkelenmesine ihtiyacımız var. | TED | نحن بحاجة إلى أن يغضب الناس العاديين فيما يخص الطريقة التي يمكن للناس فيها إخفاء هوياتهم خلف الشركات السرية. |
| Halk arasında tanınmak istemiyorsa muhtemelen kendini gizleyen bir şey giydi. | Open Subtitles | لقد تحدثنا مع العمال لا أحد منهم يتذكر حتى رؤية فلين حسنا,انه غالبا يرتدي ما يخفي هويته |
| pekala, ya bunda bir parmağı var ya da bir şeyler gizliyor bir şeyler gizleyen sadece o değil. | Open Subtitles | -حسناً ، إنّه يخطط لشيء ، أو أنّه يخفي شيئاً -إنّه ليس الوحيد |
| Elini gizleyen bir kumarbaz gibi. | Open Subtitles | كما يخفي المقامر خداعه |
| Onu gizleyen büyüyü kaldırdım. | Open Subtitles | لقد رفعت موجة يخفي له. |
| Ve senin kimliğini gizleyen IP adresin şimdi Sırp bir sunucu üzerinden kullanılıyor. | Open Subtitles | والعنوان الرقمي الذي تستخدمه لإخفاء هويتك يرسل أزير لخادم صربي الأن |
| Bazı karşı örnekleri de paylaşabilirim, kendi antidepresan ilaçlarının yetişkinlerde intihar düşüncesini artırdığı gerçeğini gizleyen ilaç şirketini mahkemeye veren kamu görevlisi örneği gibi. | TED | يمكنني أن أشارككم بعض الأمثلة المضادة، مثل حالة المسؤول العام الذي استخدم شركة صيدلانية لإخفاء الحقيقة أن مضادات الإكتئاب التي تبيعها تزيد من أفكار الإنتحار لدى المراهقين. |
| Ve içerisinde bir mıknatıs gizleyen ve oradaki pusulaları delice döndüren, onların her zaman merkezinde gözüken, esspreso kupaları yaptık | TED | وكان لدينا أكواب اسبريسو مصنوعة خصّيصا، تمّ إخفاء مغناطيس داخلها، بحيث تجعل عقارب تلك البوصلات تتحرّك بجنون، وتتجه صوبها بإستمرار، |