| Dave Grafton on dakika önce buradaydı. Hiç şansın yok. | Open Subtitles | ديف جرافتون كان هنا منذ عشرة دقائق موقفك ضعيف جداً |
| Sen mi? Haksızlık ediyorsun, Sam. Grafton her hareketimi izliyor. | Open Subtitles | هذا ليس إنصافاً يا سام جرافتون يراقب كل خطوة أخطوها |
| Eğer tapınaktan ayrılıp Grafton'a yaşamaya gidersek, o zaman çocuklarım bana geri verilecek. | Open Subtitles | يقول أننا إذا غادرنا الملجأ وذهبنا للعيش في جرافتون فأن أولادي سيرجعان لي |
| Arabayla Grafton'dan teli almak ister misin? | Open Subtitles | شاين ، أتريد أن تأخذ العربة وتحضر لي الأسلاك الشائكة من متجر جرافتون ؟ |
| Beyaz un ve 2 kilo kahve istiyorum Bay Grafton. | Open Subtitles | أريد بعض الطحين سيد جرافتون وأربعة باوندات من البن |
| Kanunla başım belaya giremez. Grafton'u duydun. | Open Subtitles | لا أريد مواجهة من رجال القانون . سمعت ما قاله جرافتون |
| Unutma Wilson, bunu Grafton'a haklı göstermelisin. | Open Subtitles | تذكر يا ويلسون ، يجب أن تبدو حادثة في نظر جرافتون |
| O gün Grafton'un topraklarında ne bulduğunuzu söylermisiniz. | Open Subtitles | هل باستطاعتك اخبارنا بما وجدته على أرضية جرافتون ذلك اليوم؟ |
| Grafton BAKKALİYE VE SALOON | Open Subtitles | متجر جرافتون بضائع متنوعة وحانة |
| Burası daha iyi kokmuyor mu, Grafton? | Open Subtitles | أليست الرائحة أفضل هنا ، جرافتون ؟ |
| Kardeşim bekliyor. Seni Grafton'un yerinde bekliyor. | Open Subtitles | أخي ينتظرك سيقابلك فى متجر جرافتون |
| Grafton en iyi çözümü sağladı. | Open Subtitles | هدانى جرافتون للإجابة على طبق من الفضة |
| Mark, üst düzeyde bir avukat. Grafton Underwood'lu. | Open Subtitles | إنه محامى معروف من بلدة جرافتون |
| Hazelton, burası mahkûm otobüsü. Grafton Penitentiary'dan. | Open Subtitles | هازلتون"، هذه حافلة السجناء من سجن "جرافتون" |
| Ev hapsinde Grafton'a gidecek. | Open Subtitles | ستذهب الى جرافتون تحت الإقامة الجبرية |
| Anneme için Grafton'a, mesaj yollamalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أرسل إلى أمي في جرافتون |
| Adamları Grafton'a geldi, ve onu götürdüler. | Open Subtitles | جاء رجاله الى جرافتون و أخذوها بعيداً |
| Bunu henüz bilen yok ama Grafton Sanayii gayri resmi olarak uzlaşma teklifleri yolluyor. | Open Subtitles | يَعْرفُ لا أحدُ هذا لحد الآن، لكن صناعاتَ جرافتون... ... بشكلغيررسمي عروض المستوطنةِ العائِمةِ. |
| Grafton'un yerinde olanları duydum. | Open Subtitles | سمعت عنك فى متجر جرافتون |
| Dalga geçmek sona erdi Grafton. | Open Subtitles | سئمت العبث يا جرافتون |
| - Sadece Ryker ve Grafton orada. | Open Subtitles | إنها ثرثرة رايكر وجرافتون |