| Graham'ın ortadan kaybolmasından birkaç ay sonra Nate kendi senaryomuz gibi sunabileceğimizi söyledi. | Open Subtitles | من أي شيء يمكنني كتابته نعم بعد أن أصبح غراهام مفقودا لبضعة أشهر |
| Hadi ama. Hepsi Billy Graham'ın himayesinde ve hepsi Texas'lı. | Open Subtitles | هيا يابوب ،إنهم محميون من قبل بيلي غراهام ومن تكساس |
| Simon, Louise Graham'ın partisine gitmeyi sen de istemiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | سايمون, أنت لا تريد الذهاب إلى حفلة لويس غراهام, ألست كذلك؟ |
| Yeniden birisiyle birlikte olmak. Kapıcı, Bayan Graham'ın binanın sahibi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وجود احدهم ثانية قال المسؤول ان السيدة كراهام تملك المبنى |
| Bayan Graham'ın o divanı hareket ettirememesi konusunda haklı olabilirsin. | Open Subtitles | اظن بانك محق حول عدم نقل السيدة كراهام لتلك |
| Bay Graham'ın editörünün bir kadın olduğunu öğrendiğimde şaşırdım. | Open Subtitles | لهذا السبب فوجئت بأن رئيس التحرير المسؤول عن السيد غراهام كان امرأة |
| Bugün buraya Maggie Carpenter ve lke Graham'ın birleşmelerini kutlamak için toplanmış bulunuyoruz. | Open Subtitles | إننا نجتمع هنا للاحتفال بزواج ماري كاربنتر وآيك غراهام |
| Martha Graham'ın yüzü, Andy Warhol'ün peruğu. | Open Subtitles | مارثا غراهام وتضمينه في الوجه، واندي وارهول وتضمينه في شعر مستعار. |
| Hodgins'in Graham'ın sırt çantasında bulduğu kağıtlar var ya? | Open Subtitles | أتعلمين تلك الأوراق التي وجدها هودجينز في حقيبة ظهر غراهام هيستنغز؟ |
| - Graham'ın ağabeyi itfaiyeci. | Open Subtitles | بالضبط. ألا يستخدم ذلك من قبل رجال الإطفاء المحترفين؟ شقيق غراهام إنه رجل إطفاء |
| Başpiskopos Lucy'nin arabasını tamir ettirirken benim de Jose Graham'ın konserine gitmek için araba bulmam gerekiyordu. | Open Subtitles | مع سيارة لوسي يجري الثابتة من قبل أبرشية، أنا في حاجة عجلات للوصول الى المعرض جوش غراهام. |
| Evet, Graham'ın kanın birazını kendisiyle birlikte getireceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | أجل .. كنت تتوقعين بأن غراهام قد قام بترك أثر بعض الدماء |
| Bunlar Adrian Graham'ın mobil seks malzemeleri. | Open Subtitles | حسنا .. هذه مؤنة الجنس المحمول لأدريان غراهام .. مرطب |
| Bunlar olunca Margaret Graham'ın penisinin daha derine girmesine izin verebilirsin her bir yeni noktada yer belirlemek için de durabilirsin. | Open Subtitles | وبمُجرّد حدوث ذلك يا مارغريت، يُمكنك السماح لقضيب غراهام باختراقك لأغوار أكثر عُمقاً، مُتوقفّاً عند كل نقطة لبناء خط عمق جديد. |
| Lori, Graham'ın tek sevgilisi değildi. | Open Subtitles | لوري ليست صديقة غراهام الوحيدة |
| Buna rağmen, Marcus'la Bayan Graham'ın arterit haplarının yerine konan gizemli hapları tespit etmeyi başardık. | Open Subtitles | على اية حال، انا وماركوس كنا قادرين على معرفة نوع الحبوب الغريبة التي وجدت بدلا عن دواء سيدة كراهام |
| Bayan Graham'ın ne bunama ne de depresyon geçmişi var. | Open Subtitles | سيدة كراهام لا تملك تشخيصا مسبقا عن الشيخوخة او عن الاكتئاب |
| Eustacia Vye, Bayan Graham'ın ödüllü köpeği. | Open Subtitles | ايستوشا فاي هي الهدية الرابحة للسيدة كراهام |
| Kısa bir süre sonra bir görüşmemiz var ve burada biraz zaman geçirip kendimi Rosalyn Graham'ın katilinin yerine koyabilirim diye düşündüm. | Open Subtitles | من المقرر ان نذهب لمقابلة قريبا وظننت بان قضائي للوقت هنا سيساعد في فهمي لتفكير قاتل روزالين كراهام |
| Rosalyn Graham'ın avukatının şirketini ziyaret ettim. | Open Subtitles | لقد ذهبت لشركة المحامي لـ روزالين كراهام |