| Bunlar Will Graham'in bir katil olduğu için katil gibi düşünebildiğini bize söylüyor. | Open Subtitles | ما يخبرنا بأن ويل جراهام يستطيع أن يفكر مثل قاتل لأنه هو قاتل |
| Gideon'ı geri getirdim çünkü Will Graham'in terapisinde faydalı olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | أعدت جديون لأني أظن أنه مفيد في علاج ويل جراهام |
| - Bunu görmen için sadece Will Graham'in seni öldürmeyi denemesi mi gerekti? | Open Subtitles | وتَطلب ذلك أن يحاول ويل جراهام قتلك لتراه ؟ |
| Emin olduğum tek şey, Will Graham'in Hannibal'ı öldürmeye çalıştığı. | Open Subtitles | حسنًا،الشيء الوحيد الذي أراه بوضوح هو أن ويل جراهام حاول قتل هانيبال |
| Abigail Hobbs'un geri kalanına ne olduğu Will Graham'in travmalı zihninde saklı veya inanmanızı istediği şey bu. | Open Subtitles | لبقية أبيغيل هوبز محفوظ بعيدا في خبايا دماغ ويل جراهام الفزع أو ما أراد منكم أن تعتقدوه |
| Andrew Skyes, Will Graham'in kurbanlarını deştiği iddia edilen şekilde deşilmişti. Halka açıklanmayan şekillerde. | Open Subtitles | بنفس الطريقة التي اتبعها ويل جراهام في تشويه ضحايا،طريقة لم يتم التصريح عنها للعلن |
| Will Graham'in etrafındakilere sunduğu kafası karışık adam bu cinayetleri işleyemez, çünkü bu kişi bir hayal ürünü. | Open Subtitles | الرجل المحتار الذي يقدمه ويل جراهام للعالم لا يمكن أن يرتكب هذه الجرائم لأن هذا الرجل مجرد خيال |
| Mübaşir cinayetinin, Will Graham'in iddia edilen suçlarını işleyen kişi tarafından işlendiğine inanıyorsunuz yani? | Open Subtitles | إذًا أنت تعتقد بأن جريمة الحاجب ارتكبت من قبل نفس الشخص المسؤول عن الجرائم المزعومة لويل جراهام ، صحيح ؟ |
| Gideon'ı geri getirdim çünkü Will Graham'in terapisinde faydalı olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | أعدت جديون لأني أظن أنه مفيد في علاج ويل جراهام |
| - Bunu görmen için sadece Will Graham'in seni öldürmeyi denemesi mi gerekti? | Open Subtitles | وتَطلب ذلك أن يحاول ويل جراهام قتلك لتراه ؟ |
| Emin olduğum tek şey, Will Graham'in Hannibal'ı öldürmeye çalıştığı. | Open Subtitles | حسنًا،الشيء الوحيد الذي أراه بوضوح هو أن ويل جراهام حاول قتل هانيبال |
| Kevin Graham'in öldüğü gün. | Open Subtitles | في اليوم الذي أعقب وفاة كيفين جراهام |
| Chesapeake Matadoru, tıpkı Will Graham'in güya yaptığı gibi onlarla balık düğümlerini bağlıyordu. | Open Subtitles | - سفاح التشيسابيك كان يقوم بربطهم بالذباب تماما كما تم اتهام ويل جراهام بفعله |
| Gerçekten evimize ait olan çocuğa yani Graham'in hakkıdır. | Open Subtitles | كطفل يقيم ببيت عائلته الآن - جراهام لديه نقود |
| Will Graham'in bunu yapmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف أن ويل جراهام لم يفعلها |
| - Abigail bana Will Graham'in kendisini öldürüp, yemek istediğini düşündüğünü söyledi tıpkı babasının yapmak istediği gibi. | Open Subtitles | - أبيغيل أخبرتني- أنها تعتقد أن ويل جراهام أراد قتلها و إلتهامها مثلما أراد والدها أن يفعل |
| Will Graham'in ne olduğunu tanımlayacak kelime henüz yok. | Open Subtitles | لا يوجد اسم حتى الآن لماهية ويل جراهام |
| Chesapeake Matadoru, tıpkı Will Graham'in güya yaptığı gibi onlarla balık düğümlerini bağlıyordu. | Open Subtitles | - سفاح التشيسابيك كان يقوم بربطهم بالذباب تماما كما تم اتهام ويل جراهام بفعله |
| - Bay Graham'in odası mı? | Open Subtitles | هل هذه غرفة السيد جراهام ؟ |
| Kayınpederiniz, Graham'in naaşıyla birlikte otopsi için buraya geliyor. | Open Subtitles | والد زوجكِ سيأتى بجثة (جراهام) إلى هنا لنقوم بتشريحها |