| Eğer uzun saçlı olsaydım, bir rock grubunda baş şarkıcı olabilirdim. | Open Subtitles | أتوقع لو كان لدي شعر طويل لكنت رئيس فرقة غناء صاخبة |
| Bütün babalar bir baba grubunda birlikte çalsalar nasıl olurdu? | Open Subtitles | ماذا لو يعزف كلّ الآباء مع بعض في فرقة آباء؟ |
| Ya da bir koroda veya Bluegrass grubunda şarkı söylemek de yapabilir. | TED | والغناء في جوقة أو في فرقة شعبية أيضًا. |
| Mülteci grubunda, işlemlerini Bill'in yaptığı bir kadın var. Sanırım onunla konuşman gerek. | Open Subtitles | هناك امراءة من مجموعة الاجئين تعالج , اعتقد انه يجب ان تتحدث اليها |
| Burada Pentagon'un stratejik planlama grubunda... Aktif bir statü almak istediğin söyleniyor. | Open Subtitles | مدونٌ هنا بأنك تريد حالة نشطة في مجموعة تخطيط وزارة الدفاع الاستراتيجية |
| Bunu psikoterapi grubunda mı öğrendin? | Open Subtitles | هل تعلمت ذلك في مجموعتك الخاصة بالعلاج النفسي؟ |
| Don, demek istediğim bir müzik grubunda olsaydık da aynı şekilde idare ederdik. | Open Subtitles | .. كل ما أقوله هو أراهن أننا كنا سنكون في حال أفضل إذا ما كان لدينا فرقة موسيقية |
| Önemli olmadığını biliyorum, aptal bir rock grubunda çalan bir kız. | Open Subtitles | أَعْرفُ أنه ليس مهماً بالنسبة لك وبأنّها فقط بنت في فرقة غبية |
| Sarı saç ve küpe, korsanları sevdiğiniz için mi, yoksa rock grubunda olduğunuz için mi? Ne? | Open Subtitles | هل الشعر الأصفر والأقراط يعود سببها لأنك كنت في فرقة روك أو لأنك تحب القراصنة؟ |
| Yoksa, hala Lenore'un grubunda vokalist olurdun; | Open Subtitles | وإلا كنت مازلت مغنيه ثانويه فى فرقة لينور |
| Ben Paula. Çocuklar için bir punk grubunda söylüyorum. | Open Subtitles | انا بولا أنا أغنى فى فرقة شبابية للأطفال |
| Annenle tanıştığımda New York'ta bir müzik grubunda çalıyordum. | Open Subtitles | عندما قابلت والدتك كنت أعزف مع فرقة في نيو يورك |
| Şu anda büyük bir gazetenin haber masasındayım ya da savcının ofisinde veya polis istasyonunda veya bilgi özgürlüğü grubunda, henüz ona karar vermedim. | Open Subtitles | الان , انا في مكتب اكبر الصحف الرئيسية او في مكتب المدعي العام او بمركز شرطة او مجموعة نشر اعلامية , لم أقرر بعد |
| Her primat grubunda bir alfa erkeği, bir de alfa dişisi olur, bir taneden fazla olmaz. | TED | كل مجموعة من الرئيسيات فيها ذكر الفا واحد وأنثى الفا واحدة، واحد فقط ليس أكثر. |
| Şunu biliyor muydunuz: Alman ya da Fransız hükûmeti için ya da uluslararası insan hakları grubunda veya ulusal petrol firmasında çalışan bir arkadaşınız sağlam bir yabancı istihbarat hedefidir. | TED | هل تعلمون أنه إذا كان لديكم صديق يعمل في الحكومة الفرنسية أو الألمانية أو في مجموعة حقوق إنسان دولية أو في شركة نفط عالمية أن صديقكم هدف صالح للاستخبارات الأجنبية؟ |
| uzlaştırıcının da bulunduğu kapalı bir Facebook grubunda bir araya getirip bu grubu bir ay açık tuttuk. | TED | وجمعناهم معًا في مجموعة مغلقة على فيسبوك، تحت الإشراف، حيث أطلقناها لمدة شهر. |
| O bilim insanlarının her biri bir araştırma grubunda çalışır ve her bir araştırma grubu da birçok sayıda konu üzerinde çalışır. | TED | وكل واحد من هؤلاء العلماء هو جزء من فريق بحث وكل فريق بحث يقوم بدراسة مجموعة كبيرة من الموضوعات. |
| Bu nedenle çalışma bu hasta grubunda yapıldı | TED | تم عمل هذه التجربة على مجموعة من المرضى |
| Bunu psikoterapi grubunda mı öğrendin? | Open Subtitles | هل تعلمت ذلك في مجموعتك الخاصة بالعلاج النفسي؟ |
| İyi haberse, onun grubunda klavyeci oldum. | Open Subtitles | الخبر الجيد هو انا العازف الجديد في فرقته |
| Bekle bir saniye. Ne yaptın flüt grubunda santur mu çaldın? | Open Subtitles | مهلاً لحظة, أكنتَ تعزف السنطور لفرقة موسيقى الفلوت؟ |
| Bakın... ben sanmıştım ki... anneler grubunda ne bileyim... bebeklerimiz hakkında konuşuruz sanmıştım. | Open Subtitles | حسناً، ظننت أن في جماعة الأمهات، تتحدثون عن اطفالكم |
| Muddy, artık senin grubunda çalışmak istemiyorum. | Open Subtitles | مادي), لا أعتقد أنني أريد) أن أكون في فرقتك بعد الآن |
| Arkadaş grubunda ise salgın eğrisi sola kaydı, buraya doğru. | TED | الوباء في المجموعة تحرك إلى اليسار، إلى هنا |
| Ne? Pekala, çalışma grubunda olmayanlar, lütfen. | Open Subtitles | حسناً حسناً , لو أنك لست من ضمن المجموعة الدراسيه من فضلكم |