| Çünkü bu bir grup için iyi bir şey değildir değil mi? | Open Subtitles | لأن ذلك لن يبدو جيدا للفرقة , أليس كذلك ؟ |
| Aslında o şarkı grup için değil. | Open Subtitles | نعم, في الحقيقة, تلك الأغنية ليست للفرقة حقاً |
| Bölmek istemem ama, grup için bazı şeyleri açıklığa kavuşturabilirim. | Open Subtitles | لا أقصد مقاطعتك ولكن هناك بعض الأشياء التى أود توضحيها للمجموعة |
| Buradayım çünkü grup için değerli bir varlık olabilirim. | Open Subtitles | أنا هنا لأنّي أعتقد أنّي سأكون إضافة قيمة للمجموعة |
| Ben, şimdilik adını vermeyeceğim bir ülkeden havacılık hayranı olan bir grup için çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أعمل لمجموعة أجنبيّة نشيطة من صانعي الطائرات من أمّة ستظلّ بدون اسم للوقت الراهن. |
| İşte, yani biz de biranın grup için bedava olduğunu düşünmüştük. | Open Subtitles | لذا اعتقدنا ان الجعة مجانية للفرقه |
| - Shirley'nin ki de ve geçen tarih ödevinden "C Eksi"yi kabul ederek grup için bir imtiyazda bulundum. | Open Subtitles | -و كذلك (شيرلي ) و لقد ضحيت من أجل الفريق C |
| grup için yeterince müzikal değiller. | Open Subtitles | ليست الموسيقى كافية للفرقة. إنها غير متناسقة جداً مع الأغنية. |
| Albüm bu gece çıkıyor, grup için önemli bir an darılma ama, sen gelmesen daha iyi olur sanki dostum. | Open Subtitles | إنها ليلة الإطلاق وهو أمر جلل بالنسبة للفرقة لا أقصد الإهانة، ولكن أرى أنه من الافضل ألا تأتي |
| Benim grup için kurmak istedim. | Open Subtitles | أرادت مني أن أجهّز النادي للفرقة |
| S ? grup için bazı isimler bulduk. | Open Subtitles | لقد أتينا ببعض الأسماء للفرقة |
| grup için bir isim bulduk. | Open Subtitles | لدينا اسم للفرقة |
| Burası çekirdek grup için VIP alanı. | Open Subtitles | هذه منطقة الأناس المهمين للمجموعة الأصلية |
| Öyleyse Neith Hank'i grup için önemli bir yerde tutuyor olabilir. | Open Subtitles | أذا كانت تلك هي القضية .. أذن ربما نيث تقوم بأحتجاز هانك في الموقع الذي كان مهماً مهماً للمجموعة |
| Git de sıradaki grup için hazırlan. | Open Subtitles | إذهب مجموعة فوق للمجموعة القادمة. |
| Rubber Soul albümü grup için bir dönüm noktasıydı yani hem gerçek hem mecazi anlamda saçlarını uzatmaya başladılar. | Open Subtitles | الان , البوم الربر سول سٌجِلَ كمرحلة تحول للمجموعة , بينما هم بالمعنى الحرفي والمجازي جعلوا شعورهم طويلة الان , فرقة البيتلز |
| Trias dönemindeki yok oluşlar, bir süredir varlığını sürdüren bir grup için ana sahneyi devralma şansı yarattı. | Open Subtitles | الإنقراض الترياسي قدم لمجموعة كانت موجودة لفترة الفرصة لأخذ مرحلة مركزية. |
| Demek istediğim, bu şekilde bir grup için bile içeri girmek neredeyse imkansız. | Open Subtitles | أعني، تقريبا يكون مستحيلا للإختراق حتى لمجموعة مثلهم |
| "Yeraltı Hayvanı" denilen bir grup için eskiden toplanma yeriymiş. | Open Subtitles | اعتادت ان تكون بلدية لمجموعة تدعى حيوان تحت الأرض. |