"gurur verici" - Translation from Turkish to Arabic

    • إطراء
        
    • أفخر
        
    • فخراً
        
    • يدعو للفخر
        
    • فخرا
        
    • للكبرياء
        
    • عروستنا
        
    • الاغراء
        
    Bebe'nin yemeği beğenmesi Daphne için gurur verici. Open Subtitles هذا طبقها الثالث. الان يا أبي هذا إطراء لدافني و دليل على أن بيبي تجد طعامها لذيذاً
    İlgini canli tutabilmek cok gurur verici. Open Subtitles هذا إطراء لي أن أبقيك مهتما بي
    Galeride başlattığım ve bence yaptığım en gurur verici iş olan bu programdan söz edeceğim. TED سأتحدث عن برنامج بدأت العمل فيه هناك، وهو من وجهة نظري أكثر ما أفخر به من أعمالي.
    Bana polis olmak istediğini söylediğin gün hayatımın en gurur verici günüydü. Open Subtitles اليوم الذي قلت لي أنك تريد تريد أن تُصبح شرطياً هو أفخر يوم في حياتي
    Bir müşteri olarak Polis Fonu'nu almak hayatımdaki en gurur verici anlardan biriydi. Open Subtitles اعتبار صندوق الشرطة كزبون كانت أكثر اللحظات فخراً في حياتي
    Asker bir oğlunuzun olması gurur verici bir şey mi? Open Subtitles وعليه فإن وجود ابن لك بالجيش لأمر يدعو للفخر أتعلم؟
    ...Nicholas daha da gurur verici olur. Open Subtitles ... تمكن نيكولاس لجعل والديه فخرا.
    Jerry, sana "gurur verici" ve "neşeli" bir resim göstereyim. Open Subtitles جيرى؟ دعنى أريك أيقونة حظى للكبرياء والسعادة
    Bu gömlek oldukça gurur verici ve bu atmosfer beni oldukça destansı bir şekilde gösteriyor sanırım. Open Subtitles يضحك هذا القميص هو الاغراء بدلا من ذلك، واعتقد ان هذا الضوء
    Hayır. Senin gibi biri tarafından fark edilmek gurur verici. Open Subtitles لا ذلك إطراء ان ألاحظ من قبل إمرآة مثلك
    Bu çok gurur verici ama yakında yola çıkmalıyız. Open Subtitles ...هذا إطراء ولكن يجبأن نكون على الطريق قريباً
    Beni tanıyor musunuz? gurur verici. Open Subtitles لقد سمعت عنى يا له من إطراء
    gurur verici bir şey ama... Open Subtitles واحدة أخرى -هذا إطراء ولكن
    gurur verici. Open Subtitles هذا إطراء كبير
    Bu gezegeni temsil etmek gurur verici. Open Subtitles أنا أفخر بتمثيلي لهذا الكوكب
    Hayatımın en gurur verici anıydı. Open Subtitles كانت أفخر لحظة من حياتي
    Polis Emeklilik fonunu aldığım gün hayatımdaki en gurur verici anlardan biriydi. Open Subtitles أخذ مال الشرطة كعميل كان أكثر لحظات حياتي فخراً
    Sahneden geçip diplomamı aldığımda hayatımdaki en gurur verici anlardan birini yaşamıştım. Open Subtitles ،عندما صعدت لتلك المنصة وأستلمت شهادتي كانت هذه واحدة من أكثر اللحظات فخراً فى حياتى
    Bu Başkanlığımın en gurur verici günü. Open Subtitles هذا أكثر يوم يدعو للفخر في رئاستي
    Bundan daha gurur verici olamazdi. Open Subtitles لا يمكن أن أكون أكثر فخرا
    Tanrım! Bu gerçekten gurur verici. Open Subtitles هذا مُشبع للكبرياء.
    Biraz gurur verici, değil mi? Open Subtitles انها نوع من الاغراء عقب الموضة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more