| Ve göz göre göre Gus'u susuzluktan ölüme terk etti. | Open Subtitles | ثم هو ترك جوس كبير السن المسكين ميت من العطش. |
| Çok yakında Gus işimize yarayan bir akıntı ve rüzgâr var. | Open Subtitles | قريبا جدا، جوس. نحن عندنا نسيم جيد و افضل تيارا. |
| Gül bahçeni dağıtmışlar Gus. | Open Subtitles | يبدو أنهم عبثوا بحديقة الورد الصغيرة هنا، يا جوس |
| Gus Mally'nin kagitlari elimde. Adres de burasi. | Open Subtitles | أنا املك عنوان واحد لجاس ماللى والعنوان هو هذا المبنى |
| - Mary Lightly, Gus'la bana hayatının son 13 yılını Yang ile geçirdiğini ve o olmadan ne yapacağını bilmediğini itiraf etti. | Open Subtitles | لجاس و لي عندما قال انه قضي اخر 13 سنة من عمره مع يانج و لا يعرف ماذا سيفعل بدونها |
| Bu hadise, Gus ve benim, askere yazılmamızı engelleyecek değil ya! | Open Subtitles | آمل أن هذا لا يؤثر عليّ و جاس في فرص التجنيد |
| - Fasarya! - Gus'ın ailesi kiliseye ne bağışlamış? | Open Subtitles | أيها الثور خمن ما الشئ التذكارى الذى أعطته لى عائلة جاس |
| - İşte başlıyoruz. Gus'la beraber onunla görüşünceye kadar onu hiç görmedim. | Open Subtitles | لم يسبق لى رؤيتها من قبل جوس و أنا تحدثنا إليها |
| Hiç avukatım da olmadı, ve Gus, tek gerçek arkadaşımdır. | Open Subtitles | و لا يوجد عندى محامين و جوس هو الصديق الوحيد الحقيقى لى |
| Gus'la burada buluşmam için bana mesaj bırakılmış. | Open Subtitles | تلقيت رساله على جهاز المجيب الآلى لأقابل جوس هنا |
| Onu daha önce hiç görmedim. Sadece Gus'la beraber onunla konuştuk. | Open Subtitles | أنا ما رأيتها من قبل جوس وأنا تكلّمت معها |
| Belki beni hatïrlamïyorsun Chase. Ben kasabanïn serifi, Gus Gilbert. | Open Subtitles | من المحتمل بانكم لا تتذكروني، أنا جوس جلبرت، مدير شرطة البلدة. |
| Gus, masana bıraktığım haber fikirlerini aldın mı? | Open Subtitles | جوس, هل قمت بأخذ أفكار القصص اللتي تركتها على منضدتك؟ |
| - Gus, örgü örmeyi öğrenmek istediğinde, şişlerin nasıl kullanıldığını sana kim gösterdi? | Open Subtitles | جوس, عندما أردت أن تتعلم الحياكة من الذي أراك كيفية عمل الأبرة؟ |
| Ona söyle, Gus Gorman'ı işe almakla çok iyi eder. | Open Subtitles | أخبره بأن يعطى عملا لجاس جورمان |
| Ona söyle, Gus Gorman'ı işe almakla çok iyi eder. | Open Subtitles | أخبره بأن يعطى عملا لجاس جورمان |
| Hiç bir şey. Gus'ın sütünü vermişti. | Open Subtitles | لاشئ , لقد جلبت لجاس اللبن |
| Gus, Vulcan uydusuna bağlanınca Kripton 'un veda ettiği yeri bulması için uzayı taratacak. | Open Subtitles | عندما يتصل جاس بالقمر الصناعى فالكان يطلب منه أن يبحث فى الفضاء الخارجى بالجوار أين ذهب كريبتون إلى الأبد |
| Gus, Vulcan uydusuna bağlanınca Kripton 'un veda ettiği yeri bulması için uzayı taratacak. | Open Subtitles | عندما يتصل جاس بالقمر الصناعى فالكان يطلب منه أن يبحث فى الفضاء الخارجى بالجوار أين ذهب كريبتون إلى الأبد |
| -Harika Gus Çok güzel | Open Subtitles | لحم احمر يا جماعة شكرا للطعام جاس انه جيد بحق |