| Ve özellikle batı Antarktika'da erime daha hızlıdır. | TED | وتفجّر غرب القارة فوق بعض الجزر تحت الماء، شئ سريع خصوصاً في ذوبانه. |
| Şerif yardımcısına dikkat etmenizi tavsiye ediyorum, çok hızlıdır. | Open Subtitles | أنصحك بأن تحذر من نائب الشريف أنه سريع جدَاً |
| - Ama arabaya binmek zorunda. - Çok hızlıdır. | Open Subtitles | يجب عليه أَن يركب في السيارة انه سريع جدا |
| Güçlüdür, hızlıdır ve dengesini çok iyi sağlar ve vücuduna hakimdir. | TED | هي قوية و سريعة تملك توازنا ممتازا و تحكما بدنيا جيدا. |
| Temizlik yaparken hızlıdır. Ardından biz hareket edeceğiz. | Open Subtitles | تكون سريعة وهي تقوم بالتنظيف بعدها سنتحرك |
| Son derece hızlıdır ve görmek neredeyse imkansızdır. | Open Subtitles | إنها سريعة جداً.. ويستحيل تقريباً أن تراها.. |
| Dördüncü de çok hızlı gidersin ve beşincisi çok çok hızlıdır. | Open Subtitles | الثالث أسرع، الرابع تسير بسرعة جدًا والخامس سريع جدًا جدًا |
| Jack çeviktir, Jack hızlıdır, Jack devamlı zıpzıptır. | Open Subtitles | جاك رشيق, جاك سريع جاك يقفز من فوق الشمعدان |
| Çıplak gözle, hareket çok hızlıdır. | Open Subtitles | بالنسبة للعين المجرّدة، الحدث سريع للغاية، |
| Nehir hızlıdır ve gece de hızla çökmüştür. | Open Subtitles | النهر سريع, و كان سريعاً جداً في تلك الليلة |
| O nişanlanma konusunda hızlıdır ama bence sekiz sihirli numaradır. | Open Subtitles | هو دائمًا ما كان سريع في إلغاء الخطوبة لكن اعتقدت ان الثامنة هي الثابتة |
| Fikrini çabuk değiştirmekte hızlıdır hem de çok hızlı. | Open Subtitles | انه فنان فى سرعة التغيير لكنه سريع جدا |
| "Balinanın kalbinin pompaladığı kan, borunun içerisindeki sudan daha fazla ve daha hızlıdır." | Open Subtitles | "والماء بذلك الأنبوب ليس بثقيل جدا أو سريع" "وهو الدم الذي يضخ من قلب الحوت!" |
| Savuşturabilirim. Ellerim çok hızlıdır. | Open Subtitles | استطيع ابعادها بعيد لدي يد سريع جدا |
| Buck hızlıdır, tamam. Ama başa çıkılması biraz zordur. | Open Subtitles | "باك" سريع, هذا صحيح لكنه يساعدنى نوعا ما. |
| Genelde algım hızlıdır ancak lütfen birisi bana burda ne halt döndüğünü söyleyebilir mi? | Open Subtitles | انظروا، أنا عادة سريعة جدا على امتصاص، ولكن سيكون شخص من فضلك قل لي ما هيك يجري هنا؟ |
| O kadar hızlıdır ki radarda bile zor görürsün. | Open Subtitles | هذه الأشياء سريعة بالكاد تراها على الرادار |
| Bombacılar çok hızlıdır ve böylece düşman tuzağa düşmüş olur. | Open Subtitles | قاذفات القنابل ستكون سريعة ولذا يمكننا محاصرتهم |
| Timsahlar hızlıdır ama kafalarını çok iyi çeviremezler. | Open Subtitles | التماسيح سريعة لكن لا يمكنها إدارة رأسها بشكل جيد |
| Aşırı dozda insülin verdim. hızlıdır, acısızdır, ardında iz bırakmaz. | Open Subtitles | أعطيتها جرعة زائدة من الأنسلين كانت سريعة, دون ألم, ولا تخلّف آثار |
| Hiçbir şey kafama girip çıkamaz. Reflekslerim çok hızlıdır. Yakalarım. | Open Subtitles | لاشيء يفوتني ردود فعلي سريعة للغاية، سوف أمسكها |
| Buna otomobil denir, dostlar. Attan çok daha hızlıdır. | Open Subtitles | تسمى "سيارة" يا رفاق إنها أسرع من الحصان |