| Bir radyasyon dalgası, efendim, geçitten geliyor, hızla yayılıyor. | Open Subtitles | إنها موجة إشعاعِ، سيدى تنبثق مِنْ البوابه، تنتشر بسرعة |
| Eşimin de dahil olduğu Polonyalı subayların cesetlerinin bulunmasıyla ilgili haberler hızla yayılıyor. | Open Subtitles | يبدو أن الأخبار تنتشر بسرعة أجساد الظباط البولنديين ومنهم جسد زوجي |
| Pete, bu hızla yayılıyor. Ne oluyor bana? | Open Subtitles | بييت ، انها تنتشر بسرعة ما الذي يحدث لي؟ |
| CBI fısıltı gazetesinde haberler hızla yayılıyor. | Open Subtitles | حسناً,الاخبار تنتشر بسرعة من خلال كرمة مكتب التحقيقات |
| Kıtlık hızla yayılıyor. Her gün bu 250 gramı paylaşmak zorundayız. | Open Subtitles | : المجاعة انتشرت بسرعة علينا أن نتقاسم هذه ال 250 غرام يومياً |
| Salgın hastalıklar hızla yayılıyor. | Open Subtitles | الأوبئه انتشرت بسرعة |
| Ölümcül ve hızla yayılıyor. | Open Subtitles | أنها مميتة و تنتشر بسرعة كبيرة |