| Ne zamandan beri Çin hakkındaki haberlerin bu kadar sürükleyici olduğuna inanılıyor? | Open Subtitles | متى سيتعلّمون أن أي أخبار عن الصين هي دعوة فورية لقلب الصفحة؟ |
| Dokunulmazlardan bahsetmişken, size iyi haberlerin var çocuklar. | Open Subtitles | بالحديث عن المحصنين, لدي أخبار عظيمة لكم يا رفاق |
| Kötü haberlerin olduğunu söyledin. İyi haber nedir peki? | Open Subtitles | أنت قلت أن لديك أخبار سيئة ما هي الأخبار الجيدة ؟ |
| Gerçi, bugün haberlerin sahteleşiyor gibi göründüğü tamamen yeni bir yöntem var. | TED | أما اليوم فهناك طريقة جديدة تماما، حيثما ظهرت العديد من الأخبار الزائفة. |
| ve onlar karar verme sürecine dahil edilmediler, ve şimdi bayraklarını sallayarak, haberlerin ön planındalar. | TED | وقد كان كل هؤلاء معزولون عن صناعة القرار ولكنهم اليوم في صدارة نشرات الاخبار يرفعون أعلامهم |
| Bizimle paylaşacak güzel haberlerin var, sanırım. | Open Subtitles | . أنه لديك أخباراً مثيرة تشاركينا فيها اليوم |
| Bir sonraki iş siparişine geçelim. Benim için iyi haberlerin yoksa bu otobüse gelme. | Open Subtitles | ننتقل إلى النقطة الأخرى من الاجتماع لا تدخل هذه الحافلة إلا إذا كانت لديك أنباء سعيدة لي |
| Şu andan itibaren, gerçeklerle desteklenebilecek haberlerin, peşinde olacağım. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً سأكتب عن الأنباء التي يمكن مساندتها بالحقائق |
| Bak,söylediğim şey haberlerin iyi olduğu, neden düzeltme ihtiyacı duyuyorsun ki? | Open Subtitles | كل ما أقول, أن هذه أخبار جيِّدة لماذا يجب عليك أن تصلحها ؟ |
| Haber gelmemesi haberlerin iyi olduğuna işaret sanırım. Yemi yutmuş olmaları lazım. | Open Subtitles | أَحْزرُ عدم وجود أخبار هو خبر جيد بحد ذاته، |
| O transferin detaylarına ihtiyacım olacak ve elde edeceğiniz diğer haberlerin de. | Open Subtitles | سأحتاج تفاصيل تلك الصفقة وأيّ أخبار أخرى حالما تحصل عليه |
| Ancak hemen duymanız gereken haberlerin olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | لكن لدي أخبار أعتقد أنكِ تحتاجين لسماعها دون أي تأخير |
| Eğer iyi haberlerin yoksa kapatıyorum. Tamam. | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك أخبار جيّدة سوف اقفل الخط |
| Hem iyi, hem de kötü haberlerin olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أنكِ لديكِ أخبار سيئة و أخبار أكثر سوءًا |
| Ve aniden iyi haberlerin de olduğu mutluluk verici şeyler oldu . Yani, haberlerdeki arkadaşlar, "Tamam bu konuda konuşalım " dediler. | TED | وفجأه، أصبح هناك شيئًأ يحدث هناك أخبار جيدة. مذيعو الأخبار قالوا : "حسنًا، دعونا نناقش هذا." |
| Amerika da 1970' lerdeki televizyon yayınını seyrettiyseniz, uluslararası haberlerin olduğu oranın %35 ile 40' ı geceleyin yayınındadır. | TED | لو كنتم شاهدتم البث التلفزيوني في الولايات المتحدة خلال السبعينات، لوجدتم أن 35 إلى 40 بالمئة من هو للأخبار العالمية في نشرات أخبار المساء. |
| Tüm bu kötü haberlerin yanısıra, bugün üretilen gıdanın 3'te 1'i tüketilmiyor. | TED | وفوق كل تلك الأخبار السيئة، فثلث الأغذية المنتجة عالميًا اليوم، لا تؤكل، |
| Sorun şu ki, haberlerin hazırlandığı odalarda da yeterli sayıda kadın çalışan yok. | TED | في الحقيقة ، المشكلة تكمن في أنه، لا يُوجد عدد كافِ من النساء في غرف الأخبار. |
| Denizlerimizin durumuyla ilgili şu ana kadar duyduğunuz, ya da duyacağınız tüm korkunç haberlerin belkide en kötüsünü maalesef ben size söyleyeceğim. O zamanlarda anneniz daima haklıydı. | TED | لكن كل الاخبار الخطيرة التي ستسمعونها وأنكم ستسمعون عن حالة المحيطات، فلدي بكل أسف عبء إخباركم بأسواء ما فيها وأن طوال هذا الوقت، كانت والدتك على حق. |
| Fakat iletilen o kötü haberlerin bazen dış görünüşte iyi haberler olabileceğini unutmamalıyız. | Open Subtitles | ولكن علينا أن نتذكر أن الأخبار .. السيئة التي عرفناها .. قد تكون أحياناً أخباراً عظيمة ولكنها متنكرة |
| Lütfen bana iyi haberlerin olduğunu söyle. | Open Subtitles | رجاءً أخبرني أن لديك أنباء جيدة |
| Sizin ailede haberlerin nasılda hızlı yayıldığını unutmuşum. | Open Subtitles | لقد نسيت كيف تنتشر الأنباء سريعاً في عائلتكِ |
| Teknoloji dağıtımı mahvediyor internet de artık haberlerin ve yorumların özgün kaynağı durumunda. | Open Subtitles | التكنلوجيا تتحكم بالتوزيع والإنترنت أضحى مصدرا مجاني وحرّ للأخبار و الأراء |
| Bir anda Metro News One için yaptığım haberlerin hayranı olur. | Open Subtitles | يبدوا انه احد معجبي تقريراتي في قناة ميترو نيوز ون |
| Yalan haberlerin yüz yıllardır bizimle olduğunu düşünüyorum. | TED | أعتقد بإن الأخبار الكاذبة كانت بيننا منذ الآف السنوات. |