Ne kadar hacklemeyi denersen dene oyuna geri dönemezsin. | Open Subtitles | مهما جربت من أنواع الاختراق لا يمكنك أن تعود |
Bilgisayar dersleri aldım, hacklemeyi öğrendim ve anabilgisayarı hackledim. | Open Subtitles | كما ترين لقد اخذت دروس بالحاسب تعلمت الاختراق واخترقت اجهزة الكمبيوتر المركزيه |
hacklemeyi başlat ama sonra yayını bu monitörlere gönder. | Open Subtitles | ابدئي عملية الاختراق ولكن أرسلي بعدها صور البث إلى هذه الشاشات |
Güvenlik panellerini hacklemeyi bir tek ben bildiğim için benimki sana girsin. | Open Subtitles | نعم، حسنا، أنا الوحيد الذي يعرف كيفية الإختراق لوحة الأمن، لذلك تمتص ديك بلدي. |
O kadar süre hacklemeyi planlamış olmalı. | Open Subtitles | لذا لابُد أنه كان يُخطط لذلك الإختراق طوال الوقت |
O'Connor yayan olarak yükselticiye gidiyor. - hacklemeyi yeniden başlatmaya çalışacak. | Open Subtitles | يتجه (أوكونر) سيراً إلى مقوّ الإشارة سيحاول أن يعيد عملية الإختراق |
Ben hacklemeyi her zaman, dolaylı politika olarak görmüşümdür. | Open Subtitles | أنا دائماً رأيتُ أن القرصنة, هيَ سياسيّة بالمضمون. |
Bu yüzden kurulu düzenin hackerlarla uzun süredir bir aşk-nefret ilişkisi var, çünkü hacklemeyi şeytan gibi gösterenler aynı zamanda buna sıkça başvuruyor. | TED | وبالتالي، لطالما كانت هناك علاقة حب وعداوة مع المخترقين، لأن أولئك الذين يشيطنون الاختراق هم نفسهم من يستخدمه على نطاق واسع. |
Bende buradan hacklemeyi deneyeceğim. | Open Subtitles | وسوف احاول الاختراق من هنا |
hacklemeyi düzeltemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تجاوز الإختراق الأمني |
- hacklemeyi yeniden başlatmaya çalışacak. | Open Subtitles | سيحاول إعادة بدء الإختراق |
"Kontrol etmek" derken "hacklemeyi" kastediyor. - Nazikçe bakacağım. | Open Subtitles | التيقّن يعني لك القرصنة |
İnsanları hacklemeyi durdur. | Open Subtitles | وقف القرصنة الناس. |