| Onu gafil avlayıp gizlice hayal dünyasına girersem hafızamla oynayacak vakit bulamayabilir. | Open Subtitles | اذا فاجئته ووجدت طريقي الى وهمه قد لايكون لديه وقت لتغيير ذاكرتي |
| hafızamla oynanmış olma fikri ise ödümü patlatıyor. | Open Subtitles | الفكرة أن ذاكرتي مع المخاوف المخربة قد خانتني |
| Defterin geri getirdiği hafızamla, Ryuga Hideki... Ryuzaki'yi öldüreceğim. | Open Subtitles | من أجل أن أستعيد هذه المفكرة وأستعيد ذاكرتي وأن أقتل ريوغا هيديكي؛ ريوزاكي |
| Şimdi bunun benim hafızamla ilgili olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد الآن أن ذلك الأمر يتعلق بذاكرتي ؟ |
| Nasıl oluyorsa hafızamla oynadılar. | Open Subtitles | هم ... هم ... هم عبثوا بذاكرتي بطريقة أو بأخرى. |
| Bud, seninle konuşmak istememin nedeni son zamanlarda hafızamla ilgili bazı tuhaf sorunlar yaşıyor olmam. | Open Subtitles | (باد)، السبب الذي لأجله أردت التحدث معك... هو أنني أعاني من مشاكل غاية في الغرابة بذاكرتي مؤخراً |
| -Tekrar hafızamla oynarsın. -Bunu neden yapayım? | Open Subtitles | ستمسح ذاكرتي مرة أخري، لمَ سأفعل ذلك؟ |
| Fotografik hafızamla. | Open Subtitles | و هي سبب نجاحي في كلية (هارفارد) للطب ذاكرتي الفوتوغرافية |
| Galiba hafızamla oynuyor! | Open Subtitles | أظنّه يمحو ذاكرتي |