"hainlik" - Translation from Turkish to Arabic

• خيانة
• الخيانة
• الغدر
• خونة
• خيانةٍ
• خيانه
• والخيانة

Eğer bu bir hainlik değilse, başka ne olabilir ki?
إن لم تكن هذه خيانة , فأنا لاأعرف ماذا تكون

Söylediklerinde bir hainlik yoktu. Siyasi konular hakkında konuşmadık.
لم تتفوه بأية خيانة حديثنا لم يتطرق إلى السياسة

Ona savaş zamanında söylentiler yaymanın hainlik olduğunu söyle.
بالمرة القادمة أخبره أن نشر الشائعات خلال الحرب خيانة عظمى

hainlik yapmayan masum ve gönüllü bir kurban... haince öldürülürse... taş masa kırılacak ve ölen kişi ormana canlı olarak geri dönecek...ölü olsa bile!
عندما يضحي شخص ما بسبب الخيانة دون خيانة و يُقتل كمذنب المنضدة الحجرية ستنكسر

Senin gibileri hainlik suçu gerekçesiyle vuruyoruz.
نحن نطلق النار على أمثالك لتهمة الخيانة العظمى

Eğer bir hainlik yapacağınızı sezersem taşaklarınızı tepsiye dizdiririm hem de altısını birden.
وأي تلميح من الغدر من طرفكم سأضع كرات أعينكم في طبق الأعين الست كلها

Winther, Gibert'le olan ortaklığının hainlik olarak düşünüleceğine karar vermiş olmalı.
ولكن يجب أن يدرك وينتر أنه ستكون له خيانة معتبرة

Seni, düzeni bozup Roma'da idareyi ele geçirmek, kendini güçlü bir diktatör pozisyonuna sokmak ve halka hainlik etmekle suçluyoruz.
نتهمك بالمؤامرة على الإستيلاء على غذاء روما وأن تقوم بما يعتبر خيانة للشعب

Efendim, adamlarım eski başkanın karıştığı herhangi bir hainlik girişimi olmadığını söylüyor.
سيدي رجالي لم يتمكنوا من كشف اي خيانة يمكن للرئيس السابق ربما يكون متورطاً بها

Kralın vaktini çalmak ne zaman hainlik sayılacak?
عند أي حد يصبح ذلك خيانة تضييع وقت الملك ؟

Kralı öldürmekle suçlanıyorsun. Seni serbest bırakmak hainlik.
أنت مُتهم بقتل الملك وتحريرك يُعتبر خيانة

Şimdi Sultan size gaza yolunu açtı da ondan mı hainlik ediyorsunuz?
والأن فتح السلطان طريقا للمجد.. فلم الخيانة إذن؟

Bu emre karşı çıkmak ile hainlik suçundan suçlu bulunursun ve mallarına el konulur.
يجعلك مذنبة بتهمة الخيانة وممتلكاتك سوف تصادر

Sanırım hainlik istediğini karşılamamış.
أعتقد بأن الخيانة لا يُدفع لها كما في السابق

Gecikme için özür dilerim, hanımlar hainlik tarafından tuzağa düşürülmeyle meşguldüm.
أعتذر عن التأخير، يا أنساب لقد وقعت في فخ الخيانة

Evet alıkoyma ve yalan hatta hainlik bile bu işte var.
هناك حجب وكذب ...ونعم، حتى الغدر يجري هنا

İsrail liderleri bir yandan Arap isyanlarını bastırırken öte yandan da düşmanlarla işbirliği yapan veya hainlik eden Arapları ele geçirmek zorunda kalacaktır.
الادارة سوف تضطر إلى قمع انتفاضة عربية من جهة والحصول على الذين باعوا وطنهم أو خونة العرب، من جهة أخرى

Ne de büyük bir hainlik olacak!
يا لها من خيانةٍ عظمى!

Beni oğlum yaşını doldurmadan önce tahttan indirmeye kalktın. Bu hainlik.
لقد حاولت تنحيتى قبلن أن يكبر إبنى إنها خيانه

Yıllar önce Meclis çoğunluk liderliğini kaybetmek elbet ağır gelmiştir ama kızgınlıkla hainlik arasında fark var.
أعني لابد أنك استصعبت خسارة قيادة الأغلبية في مجلس النواب طوال هذه السنوات لكن ثمة فرق بين المرارة والخيانة