| Çin'de ev sahibinin yiyecek ya da içecek teklifini reddetmek hakarettir. | Open Subtitles | في الصين، يعتبر رفض من قُدم إليه الطعام أو الشراب إهانة |
| Bu sözden nefret ederim. İltifat gibi görünür ama aslında hakarettir. | Open Subtitles | أكره تلك الملاحظات، تبدو بمثابة الإطراء، ولكنها إهانة |
| Bu mutant yaratıklar doğaya hakarettir. | Open Subtitles | هؤلاء الغرباء المتحوّرون هم إهانة للطبيعة .. |
| Doğanın temel kanunlarına hakarettir ve biyolojinin. | TED | هذا اهانة لابسط قواعد الطبيعة وعلم الاحياء |
| Onu başkan yaptıklarına inanabiliyor musun? Bu tüm insanlığa hakarettir. | Open Subtitles | هل تصدق أنهم عينوه حاكم رغم ذلك إنه مهين للإنسانية |
| Bunu düşünmen bile hepimize hakarettir. | Open Subtitles | حتى إن مجرد التفكير في ذلك إهانة لنا جميعاً |
| Bir kadın tarafından tokatlanmak Bassam için iki katı hakarettir. | Open Subtitles | تلقي صفعة من امرأة تعتبر إهانة مرتين بالنسبة لبسام |
| Bu hissedarlarınıza ve açıkça Amerikalılara karşı bir hakarettir. | Open Subtitles | إنها إهانة لملاكي الأسهم والشعب الأمريكي. |
| Bebeğimiz için onun yumurtalarını kullanacağımızı düşünmesi bile düpedüz hakarettir. | Open Subtitles | أنـتتعلم، إنـها إهانة تقريباً إنـها تظنّ أننا سنعتبر إستعمال بيوضها لطفلنا |
| Ve sakın bana hikâye falan yok deme, bu benim azda olsa, olan zekama hakarettir. | Open Subtitles | ولا تقولي لي أنه لا يوجد قصة لأن هذا فيه إهانة لذكائي ، رغم قلّته |
| Ama fakir değilsin. Bunu söylemen gerçekten fakir olan insanlara hakarettir. | Open Subtitles | ولكنك لست فقيرة، هذه إهانة للفقراء الحقيقيين |
| Böyle bir işe bulaştığının ima edilmesi bile ona, ailesine ve mirasına yapılmış bir hakarettir. | Open Subtitles | و مجرد تلميح بأنه من الممكن أن يكون متورط في شيء كهذا فهذهِ إهانة لهُ و لعائلته و لتراثه بشكل لا يصدق |
| Onlar, Tanrının yarattıklarına hakarettir. | Open Subtitles | إنها إهانة لكل شيء في مخلوقاته |
| İpIeri koparmak VaIence'e bir hakarettir. | Open Subtitles | إستخدام النفوذ تعتبر إهانة لفالينس |
| O gün istenmeyen bir çocuğun doğması Tanrı'ya hakarettir, efendim. | Open Subtitles | طفل لقيط ولد في هذا اليوم انه اهانة الى السماء , سيدي.. |
| Bu çocuk fahişelerin uğrunda çalıştığı her şeye bir hakarettir. | Open Subtitles | تلك اهانة لكل ما عملت المراهقات الغانيات من اجله |
| Onu başkan yaptıklarına inanabiliyor musun? Bu tüm insanlığa hakarettir. | Open Subtitles | هل تصدق أنهم عينوه حاكم رغم ذلك إنه مهين للإنسانية |
| Bu o kadar büyük bir hakarettir ki; o kişi artık bir beyefendi sayılmaz. | Open Subtitles | الإهانة كبيرة لدرجة تخرج من فعلها من مصاف النبلاء |
| Annem... lanetli olduğumu söylüyor. Böyle imgeler görmek Tanrı'ya hakarettir. | Open Subtitles | أمي قالت أنني ملعونه و رؤيتي للأشياء أهانة إلى اللورد |
| Böylesine güçlü bir nefreti yok etmek bize hakarettir. | Open Subtitles | انها اهانه لنا أَنْ نطفئ مثل هذه الكراهيةِ القدسية |
| Biliyorum. Onu haberlerde gördüm. Paranız, yaptıkları fedakarlığa karşı bir hakarettir. | Open Subtitles | أعلم شـاهدتها على الاخبار - لذا اعتبره كاهانة لتضحيتها - |
| Yaşamı boşa harcamak Tanrının armağanına hakarettir. | Open Subtitles | ،بإهدارها تدنس نعمة الله العظيمة |
| Diğer engellilere yapılan bir hakarettir bu. | Open Subtitles | وهذه إهانةٌ لجميع المعاقين في العالم |
| O hainleri içeri kabul etmek, Büyük Efendi'ye hakarettir. | Open Subtitles | السماح لهؤلاء الخونة القذرين يهين سيدنا العظيم |