| Tanrım, bayım bunu haketti Alın şu adamı burdan. | Open Subtitles | جيد يا سيدي، لقد إستحق ذلك خذوا هذا الرجل من هنا |
| Birisi molayı haketti. Bu koku. | Open Subtitles | أحدهم إستحق استراحة ما هذه الرائحة ؟ |
| Başına gelenleri haketti. | Open Subtitles | لقد قتل شقيقي الصّغير، لقد إستحقّ الذي فعلناهُ بِه؟ |
| Yanarak ölmeyi haketti o. | Open Subtitles | لقد إستحقّ الحرق حتّى الموت |
| Viktor başına geleni haketti, Kraven'in de aşağı kalır yanı yoktu. | Open Subtitles | ،لقد استحق (فيكتور) ما حدث له (تماما ً كـ (كارفين |
| Galibiyeti o haketti. | Open Subtitles | لأنه استحق الفوز |
| Lütfen! -Bu kaltak haketti. | Open Subtitles | أرجوكم - هذه الحقيرة تستحق ذلك - |
| Şu hakem beş para etmez. Başına geleni haketti. | Open Subtitles | هذا الحكم الاحمق لقد نال ما كان يستحقة |
| Ama güçlü bir yaşlı köpek ve Tanrı biliyor ki son bir savaşı haketti bu yüzden rahatlaması için ona biraz antikonvülsan verdim. | Open Subtitles | لَكنَّه كلب عجوز قوي واللَّهُ أعلَمُ يَستحقُّ اخر معركةً لذا ساعطيه مضاد للسم |
| Jonas Siedel öldürülüp pencereden atılmayı haketti mi? | Open Subtitles | هل إستحق (جوناس) القتل والرمي من تلك النافذة؟ |
| Ve bunu haketti. | Open Subtitles | ولقد إستحق ذلك. |
| Mike tam bir pislikti, bunu haketti. | Open Subtitles | بئساً ، لقد كان (مايك) لعيناً وقد إستحق ذلك |
| Öldürdüğüm adam bunu haketti. | Open Subtitles | الرجل الذي قتلت إستحق هذا |
| Yaptığı şey için ölmeyi haketti. | Open Subtitles | لقد إستحقّ الموت لما فعله |
| Yanarak ölmeyi haketti o. | Open Subtitles | لقد إستحقّ الحرق حتّى الموت |
| Yaptığı şey için ölmeyi haketti. | Open Subtitles | لقد إستحقّ الموت لما فعله |
| Bunu haketti. | Open Subtitles | لقد استحق الامر |
| İyi bir hayatı haketti. | Open Subtitles | هو استحق حياة كريمه. |
| haketti. | Open Subtitles | لقد استحق حريته |
| Bunu haketti. | Open Subtitles | لا إنها تستحق ذلك .. |