| Mükemmel, iyi ve nazik biri ve bunu hakettiğimi biliyorum. | Open Subtitles | إنه مثالي ولطيف ومعطاء وأعلم الآن بأني أستحق ذلك، شكراً لك |
| Burada olmaya hakettiğimi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | تعتقد بأنّني أشعر أنني أستحق أن أكون هنا؟ |
| Sence bunca yıI itin teki olduğumdan dolayı hakettiğimi mi alıyorum? | Open Subtitles | هل تعتقد أننى سأحصل على ما أستحق بعد قضاء عام كامل أتصرف تصرفات خرقاء ؟ |
| Sadece hakettiğimi ve geleneksel olanı istiyorum. | Open Subtitles | ببساطة أن أطلب بما أستحقه وبما هو تقليدي |
| İstediğimi almış olmayabilirim, ...ama kesinlikle hakettiğimi buldum. | Open Subtitles | أقصد أنا قد لا أكون حصلت على ما أردت ، لكنني بالتأكيد حصلت على ما أستحقه |
| Güvenlerini hakettiğimi Sid'e ve tüm herkese göstermeliyim.. | Open Subtitles | اللعنة يجب علي ان اري "سيد" والباقيين استحق ثقتهم |
| Yanımda bir erkek yok çünkü ben en iyisini hakettiğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | كنت أفكره انه كان بسبب لأنني كنت أعتقد أنني أستحق الأفضل ؟ |
| Bu yüzden sadece tek gecelik bir üniversite tecrübesini hakettiğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | لذا أنا أعتقد بأنني أستحق ليلة من التجربة الجامعية. |
| Azıcık daha yüksek bir hayatı hakettiğimi düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أنّي أستحق القليل من الحياة الراقيّة. |
| F almayı hakettiğimi düşünmüyorum, sen ne dersin? | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنني أستحق "راسب" ، أليس كذلك ؟ |
| Smallville'den. İşte bu yüzden bu zammı hakettiğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | و لهذا أشعر أنني أستحق الزيادة بالمرتب |
| İşte bu yüzden bu zammı hakettiğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | و لهذا أشعر أنني أستحق الزيادة بالمرتب |
| En azından bir saatini bana ayırmanı hakettiğimi düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تظن بأني أستحق اليوم بأكمله؟ |
| En azından bir saatini bana ayırmanı hakettiğimi düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تظن بأني أستحق اليوم بأكمله؟ |
| Ekstradan bir şey hakettiğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أظن انني أستحق القليل من شيء مميز |
| Efendim, hakettiğimi düşündüğünüz her tür cezayı çekmeye hazırım. | Open Subtitles | سأتقبل أي نوع من العقاب تعتقد أننى أستحقه |
| Ama en azından bunu hakettiğimi bilirdim. | Open Subtitles | لكن على الأقل سأشعر أنني أستحقه |
| Bunu hakettiğimi söyledin. | Open Subtitles | قلتِ بأنني أستحقه |
| İkinci bir şansı hakettiğimi söyledi. | Open Subtitles | يقول اني استحق فرصة أخرى |
| hakettiğimi söyler. | Open Subtitles | سيقول اني استحق هذا. |