| Dur orada gelme! Konuşma hakkın yok senin! | Open Subtitles | هاى لا تخرجي ليس لديك الحق فى ان تتكلمي |
| Hayır, gözetimini engellemek gibi bir hakkın yok senin. | Open Subtitles | لا ، ليس لديك الحق في التدخل بعقوبتها |
| Kral'a vaaz vermeye hakkın yok senin! | Open Subtitles | ليس لديك الحق لتوعظ الملك |
| Kes şu saçmalığı! Beni böyle üzmeye hiç hakkın yok senin. | Open Subtitles | اوقفي هذا الهراء ليس لديك حق في تخبئت هذا الموضوع عنيّ |
| Bunu demeye hakkın yok senin, çünkü her gün kapı dışarı ediliyorsun. | Open Subtitles | ليس لديك حق لقول هذا لإنه يتم طردك كل يوم. |
| Bunu söylemeye hakkın yok senin! | Open Subtitles | لديك الحق فى قول ذلك |
| Paramı almaya hakkın yok senin! | Open Subtitles | ليس لديك الحق لأخذ مالي! |