"hakkında bilgisi" - Translation from Turkish to Arabic

    • معلومات عن
        
    • معلومات حول
        
    • يعلم عن
        
    • يعرف عن
        
    • معرفة حول
        
    • معلومات تخص
        
    • يعرف أي
        
    Bu kişinin nerede olduğu hakkında bilgisi olan herkes yasal uygulama gereği, derhal temasa geçmeli. Open Subtitles أى شخص لديه أية معلومات عن هذه المشتبه بها لابد و أن يتصل فوراً بحكم القانون
    Hayır.Ama müvekkilim, bu suç hakkında bilgisi olan kişilere ödül vaat ediyor. Open Subtitles لأي شخص لديه معلومات عن الجريمة ما هو مقدار المكافأة مس كيلي ؟
    Bu zarfların nereden gelmiş olabileceği hakkında bilgisi olanların Open Subtitles و ننوه ان من لديه اى معلومات عن مصدر المغلفات ان يتصل بالـ اف. آى و الشرطة
    Başka bir soygun hakkında bilgisi olduğunu söylüyor. Open Subtitles تولي يقول بأنّه عنده معلومات حول السرقة الأخرى.
    Bir anda hayatıma girdi, yaptığım işler hakkında bilgisi var, babamın bıraktığı mirası biliyor...? Open Subtitles لقد ظهر فقط في حياتي هو يعلم عن عملي هو يعلم عن إرث والدي
    Bu akşamki törenden sonra iki ay birleşip yeminler edildiğinde Dokuzuncu Işın hakkında bilgisi olan o ve diğer herkes yok olacak. Open Subtitles بعد احتفال الليلة عندما يلتقي القمرين ويتبادلون العهود هي وأي أحد يعرف عن الشعاع التاسع
    Gina, banka soygunu hakkında bilgisi olmadığını iddia ediyor. Open Subtitles تزعم (جينا) بأن ليس لديها معرفة حول إقتحام البنك
    Lucy, Sarah ve hatta Veronica hakkında bilgisi var. Open Subtitles لديها معلومات تخص لوسى وسارة, حتى فيرونيكا
    Bu kişi hakkında ya da yeşil arazi aracı hakkında bilgisi olanlar lütfen yardım hattını arasın. Open Subtitles قد لا يفهم اهمية ما رآه بالنسبة لنا لذا اي أحد لديه معلومات عن هذا الشخص
    Dominguez'in katil hakkında bilgisi olabilir. Open Subtitles وقد يملك ميغل ديمنغيز معلومات عن القاتل.
    Yani Baba'ya bir cinayet hakkında bilgisi olup olmadığını sormamı mı istiyorsun? Open Subtitles إذن تريدني أن أسأل الرب الروحي معلومات عن جريمة؟
    Bu tacir, Arayıcı hakkında bilgisi olduğunu iddia ediyor. Open Subtitles هذا التاجر يدّعي بأن لديهِ معلومات عن الباحث
    ...6 yaşındaki Abigail Brunell'in, ...nerede olduğu hakkında bilgisi olanların yerel polis karakollarındaki suçla savaş bölümünü aramaları rica olunur. Open Subtitles معلومات عن مكان الحادث ست سنوات من العمر ابيغيل بيرنال يجب أن يتم استدعاء الظهير الثالث اللجريمه
    Bizim dava hakkında bilgisi var, ama doktor/hasta gizliliğini bozamaz. Open Subtitles لديه معلومات عن قضيتنا لكنه لا يستطيع انتهاك خصوصية الطبيب والمريض
    Bir cinayet hakkında bilgisi olduğunu düşünüyormuş. Open Subtitles إنها تعتقد أن لديها معلومات عن جريمة قتل
    Bu adamın makine hakkında bilgisi varsa onun kim olduğunu ve sana neler söylediğini bilmeliyim. Open Subtitles إذا كان لدى هذا الرجل أيّ معلومات حول الآلة، فأريد أن أعرف من هو وماذا قال لكِ
    Saklanma yerleri ve keskin nişancı noktaları hakkında bilgisi olduğunu söylemiş. Open Subtitles وقال انه حصل على معلومات حول أماكن الاختباء ونقاط القنص .
    Eğer misyonerlik ve Çinli madenciler hakkında bilgisi olan biri varsa o birisi Profesör Altidore'dur. Open Subtitles لو كان هناك أيّ شخص لديه أيّ معلومات حول هذا المُبّشر وعاملي المناجم الصينيّة، فإنّها ستكون البروفيسورة (ألتيدور).
    Çünkü form hakkında bilgisi olmayan masum bir insanın-- Open Subtitles لأني لا أريد لشخص برئ الذي لا يعلم عن الموضوع...
    Bu bok hakkında bilgisi olan, birine ihtiyacımız var. Open Subtitles -نحن بحاجة إلى شخص يعرف عن هذه الامور -اين؟
    Gina, banka soygunu hakkında bilgisi olmadığını iddia ediyor. Open Subtitles تزعم (جينا) بأن ليس لديها معرفة حول إقتحام البنك
    Diaz'le birlikte Douglass Sokak katilleri hakkında bilgisi olduğunu düşündüğümüz biriyle görüşmeye gideceğiz. Open Subtitles لنستجوب سجيناً نظن أنه يملك معلومات تخص جريمة قتل شارع دوغلاس
    Bu akşamki törenden sonra iki ay birleşip yeminler edildiğinde Dokuzuncu Işın hakkında bilgisi olan o ve diğer herkes yok olacak. Open Subtitles بعد مراسم الليلة، حينما يلتقي القمران، ويتبادلا عهود الزواج سيتم قتلها هي وكل من يعرف أي شيء عن الشعاع التاسع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more