"hakkında bir şey bilmiyorum" - Translation from Turkish to Arabic

• لا أعرف أي شيء عن
• لا أعرف شيئا عن
• لا أعرف شيئاً عن
• لا أعرف شيء عن
• لاأعلم أي شيء عن
• لا أعلم أي شيء عن
• لا أعلم شيئاً حول
• لا أعرف أي شئ عن
• لا أعرف أي شيء حول
• أعرف شيئاً عنك

Ben dans hakkında bir şey bilmiyorum ki ama.
أنــا لا أعرف أي شيء عن هذا النوع من الرقص.

Ejderhalar ve onları sürenler hakkında bir şey bilmiyorum.
أنا لا أعرف أي شيء عن التنانين اوأولئك الذين ينتاطون التنانين

"Bu konular hakkında bir şey bilmiyorum".
"أنا لا أعرف شيئا عن هذه الأشياء"

Toby, kağıtlar hakkında bir şey bilmiyorum. Onları buna nasıl inandırabilirim?
توبي، لا أعرف شيئاً عن تلك الأوراق كيف أجعلهم يصدقون هذا؟

Nato hakkında bir şey bilmiyor musunuz? NATO hakkında bir şey bilmiyorum.
أنت لاتعرف شيء عن ألناتو أنا لا أعرف شيء عن ألناتو

Oyunla ilgili hiçbir şey bilmiyorum. Bu kadın hakkında bir şey bilmiyorum.
اأعلم أي شيء عن هذه المسرحية لاأعلم أي شيء عن هذه المرأة

Farmakoloji hakkında bir şey bilmiyorum ama.
لكنني لا أعلم أي شيء عن الأدوية.

- Kaçırma hakkında bir şey bilmiyorum.
لا أعلم شيئاً حول أي عملية إختطاف

Müzik hakkında bir şey bilmiyorum, ama senin harika olduğunu düşünüyorum.
لا أعرف أي شئ عن الموسيقي و لكني أظن أنك رائعة للغاية

Bunun hakkında bir şey bilmiyorum.
لا أعرف أي شيء حول ذلك.

Artık hakkında bir şey bilmiyorum.
ما عدت أعرف شيئاً عنك

Ejderhalar ve onları sürenler hakkında bir şey bilmiyorum.
أنا لا أعرف أي شيء عن التنانين أو أولئك الذين ينتاطونها.

Konu hakkında bir şey bilmiyorum o yüzden buyur.
أنا لا أعرف أي شيء عن ذلك لذا امضي قدمًا

Pekala, tam uyduğunu görebiliyorum ve ben moda hakkında bir şey bilmiyorum.
حسنا، حتى أنا أستطيع رؤية ذلك، وأنا لا أعرف أي شيء عن الموضة.

Mektup hakkında bir şey bilmiyorum.
أنا لا أعرف أي شيء عن بريد إلكتروني.

- Ailen hakkında bir şey bilmiyorum.
- أنا لا أعرف شيئا عن عائلتك الحقيقية

"Benden sadece, kendilerine yardım etmemi istediler ama davaları hakkında bir şey bilmiyorum.
كل ما أرادوه منى هو أن أساعدهم فى نشر قضيتهم لكنى لا أعرف شيئا عن القضايا !

Şirket suçları hakkında bir şey bilmiyorum. Bilsem bile bir şey değişmezdi.
لا أعرف شيئاً عن جرائم الشركات، ولو كنت أعرف، فلن يهمني الأمر كثيراً.

Sana söyledim, gizli tüneller hakkında bir şey bilmiyorum - ve onları görmek istiyorum.
قلت لك، لا أعرف شيئاً عن أنفاق سرية وأريد أن أراها

Ama kaçırılan bir kız hakkında bir şey bilmiyorum.
ولكن لا أعرف شيء عن الفتاة المخطوفة