| Kadınlar hakkında pek bir şey bilmem ama onları kızdırdığım zaman anlarım. | Open Subtitles | أنا لا أعرف الكثير عن المرأة، ولكن أنا أعلم أنني مستاء لهم. |
| TED'de robotlar hakkında pek çok şey izledik. | TED | لقد سمعنا الكثير عن الروبوتات هنا في تيد. |
| Annem o günler hakkında pek konuşmaz. | Open Subtitles | لم تكن والدتي تتكلم كثيراً بشأن ذلك الوقت. |
| Bu konu hakkında pek konuşmuyor. | Open Subtitles | لا يتحدث كثيراً بشأن ما حدث |
| Hatıra defterleri ve kişisel tazelik hakkında pek bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | اننى لا اعلم كثيراً عن كتاب العائلة او النضارة الشخصية |
| Onun hakkında pek bir şey hatırlamasam da, o tekneyi unutmadım. | Open Subtitles | انا في الحقيقة لا اتذكر الكثير عنه مع ذلك لكنني فقط اتذكر ذلك القارب |
| Sihirli kılıçlar hakkında pek bir şey bilmiyorsun, öyle değil mi? | Open Subtitles | انتَ لاتعلم الكثير بشأن السيوف السحرية ، اليسَ كذلك؟ |
| hakkında pek çok söz söylendi ama bir tanesi çok hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | لقد قيل الكثير عنها ولكن هناك شيء واحد فقط يعجبني حقيقة |
| Denir ki, bir insanın kitaplığına bakarak onun hakkında pek çok şey söylenebilir. | TED | كثيراً ما يقال أنه يمكنك أن تعرف الكثير عن شخص ما من خلال النظر إلى ما يوجد على رفوف مكتبته. |
| Uzaydan gezegenimize bakınca kendimiz hakkında pek çok şey öğrendik. | TED | وتعلّمنا الكثير عن أنفسنا بالنظر إلى كوكبنا من الفضاء. |
| Devam eden çalışmaları sayesinde Güney Sakinleri diye bilinen bu balinalar hakkında pek çok şey öğrendik. | TED | وبفضل عملهم المستمر، تعلمنا الكثير عن هذه الحيتان، المعروفة باسم سكان الجنوب. |
| Ama daha iyi bir nedeni var. Cadılar bayramı hakkında pek bir şey bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | لكن هناك سببًا أفضل، إنّك لا تعرف الكثير عن عيد الهالوين |
| Aileler hakkında pek birşey bilmem ama bu aile, dünyanın en iyi ailesi olmalı. | Open Subtitles | لا أعرف الكثير عن العائلات لكنني أظن أن هذه ألطف عائلة في العالم |
| Hapisteyken, küçük bir delikte, aynı kafeste kaldığın adam hakkında pek çok şey öğrenirsin. | Open Subtitles | عندما كنت في السجن ، الصندوق الصغير تعلمت الكثير عن الرجولة عندما كنت في القفص |
| Bu konu hakkında pek konuşmuyor. | Open Subtitles | لا يتحدث كثيراً بشأن ما حدث |
| Ölümünden sonra Alex hakkında pek fazla bir şey konuşmadın. | Open Subtitles | أنتَ بالفعل لم تتلكم كثيراً عن أليكس حتى مات |
| Bir şey itiraf etmeliyim. Madagaskar lemurları hakkında pek bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | يجب أن أعترف , أنا لا أعرف كثيراً عن ليمور مدغشقر |
| Son olarak Emektar Şef. Onun hakkında pek bir şey söyleyemem. | Open Subtitles | و أخيراً القائد الأول و لا أستطيع قول الكثير عنه |
| Son olarak Emektar Şef. Onun hakkında pek bir şey söyleyemem. | Open Subtitles | و أخيراً القائد الأول و لا أستطيع قول الكثير عنه |
| Doğrusunu söylemek gerekirse, demir kuşlar hakkında pek şey bilmeyiz. | Open Subtitles | حسنا , سأخبركم بالحقيقة نحن لا نعرف الكثير بشأن الطيور الحديدية. |
| Konu hakkında pek bir şey bilmiyorum ama acaba aletin maruz kaldığı yüksek derece sıcaklıktan dolayı bir hata olmuş olabilir mi? | Open Subtitles | لا أعرف الكثير عنها لكن أتسائل هل يمكن تعرض هذا لحرارة عالية من النار والتسبب بخطأ |