| İnşallah haklısındır, yoksa büyükbabanın tarafından gelen hokus pokus için dua etmeye başla. | Open Subtitles | من الأفضل أن تكوني محقة أو سوف تبدئي بالصلاة لتدخل مفاجئ من عائلة جدك |
| Ve sen haklıysan, haklısındır yani. | Open Subtitles | أنت محقة , وعندما تكونين محقة , أنت محقة |
| Onun karşına çıkan en harika adam olduğunu düşünebilirsin, belki haklısındır da. | Open Subtitles | ربما تظنين أنـّه، أفضل فتى رأيتيه بحياتكِ. و ربما تكونين على حق. |
| Umarım bu el yazması konusunda haklısındır. | Open Subtitles | أتمنى أن تكون محقاً بشأن بقيت هذه المخطوطة. |
| Umarım haklısındır Earl. Sanırım evcil bir hayvan bakmak için hazır değilim. | Open Subtitles | أظن بأنك كنت محقا يا إيرل أنا لست مستعدا لتربية حيوان أليف |
| Umarım haklısındır. Ne zaman haber vermesi gerekiyordu? | Open Subtitles | أرجو أنْ تكوني محقّة متى يفترض أنْ تتّصل؟ |
| Evet, yalansız bir inancın yoksa, belki de haklısındır. | Open Subtitles | الآن, إذا كنا لا نملك إيمانناً حقيقياً، عند ذلك ربما أنتِ محقة. |
| Peki, belki haklısındır. | Open Subtitles | حسناً. جيد ، تعلمين ماذا ؟ قد تكونين محقة. |
| Babamın hapiste olması bitmesinden iyidir, umarım geri kalan konularda haklısındır. | Open Subtitles | حسنا ، ولكن يستحسن ان لا ينتهي ابي بالحجز ولكن اتمني ان تكوني محقة في الباقي |
| Belki haklısındır, ajanlık ve aile işleri bir arada yürümez. | Open Subtitles | ربما انت على حق التجسس والأبوة والأمومة فقط لن يتوافقان |
| Haklıysan haklısındır. Şu vaziyetten kurtulalım. | Open Subtitles | عندما تكونين على حق، تكونين على حق لنمر من هذا الموقف |
| Belki de haklısındır. Bendeki "orospu mantığının" feci yanıldığı da olur. | Open Subtitles | ربما أنت على حق, أحياناً منطقي كعاهرة يفشل كلياً |
| Haklısın. Haklıysan, haklısındır... ve bence öylesin de. | Open Subtitles | عندما تكون محقاً، أنت محقاً وأنت محق. |
| Oh, haklısın. Ve haklı olduğun zaman haklısındır. | Open Subtitles | أنت محق، و عندما تكون محقاً فأنت محقاً |
| Fakat her zaman böylesindir, ve sürekli haklısındır. | Open Subtitles | لكنك دائماً مجنون و تكون محقاً دائماً |
| Elimizden gelen her şeyi yapalım... ve bu süre içerisinde umarım haklısındır. | Open Subtitles | دعونا نحاول القيام بكل شيء نستطيعه وأتمنى أن تكون محقا هذه المرة |
| Belki de haklısındır ama benim daha iyi bir fikrim var. | Open Subtitles | ربما أنت محقّة. لكن لديّ فكرة أفضل. |
| Belkide haklısındır belkide işe yaramazız. | Open Subtitles | الآن أفكر بأنكِ ربما كنتِ مُحقة ربما... ربما نحن لا فائدة منّا |
| Eminim haklısındır. | Open Subtitles | أنا متأكد أنها نجحت أنا متأكد بأنك على صواب |
| Eminim haklısındır ama buraya benimle bunları konuşmaya gelmedin herhalde? | Open Subtitles | متأكدة أنك مُحق لكنك لم تأت معي لتلقي خطابا ، أليس كذلك؟ |
| Deneyimlerime göre böyle bir şeyden şüpheleniyorsan onda dokuz haklısındır. | Open Subtitles | حسنا حسب خبرتي إذا كنتي تشكين بشئ كهذا فبنسبة 9 من 10 أنتي محقه |
| Buna eminim./Eminim haklısındır. | Open Subtitles | أَنا متأكّدُ منه. - أَنا متأكّدُ أنت صحيح. |
| Biliyor musun, sen belki de sen bebek koruması konusunda haklısındır. | Open Subtitles | ربّما تكون محقًّا بخصوص أدوات حماية الأطفال |
| Umarım haklısındır çünkü şuanda kendime güvenemiyorum. | Open Subtitles | يجب ان نذهب ونجد هذا الساحر. حَسناً، اتمني بان تكوني علي حق. |
| Umarım haklısındır, Arayıcı. | Open Subtitles | أتمني أن تكون علي صواب. أيها الباحث. |
| Peki, umarım haklısındır. | Open Subtitles | حسناً ، أتمنى أن تكون محقّاً |
| Belki de bu kez çoğu zaman olduğu gibi yine haklısındır. | Open Subtitles | ربما يكون هذا إحدى تلك الأمور التي قد كنتَ مُحقاً بشأنها مرّات عديدة. |