| Baş harfleri konusunda haklıysak,... bu en az üçümüzü daha öldürmeyi deneyecek demektir. | Open Subtitles | لو كنا محقين بشأن الحروف الاولي هذا يعتي بأنه سيحاول قتل ثلاثه منا |
| Uçak kalmak üzere 100 yolcuyla beraber, ve eğer haklıysak, düşecek. | Open Subtitles | وعلى متنها 100 مسافر وإن كنّا محقين فإنّ تلك الطائرة ستتحطم |
| Evin altında cesetler bulduk ve haklıysak, Ferren'ı Kreskileri vurduğu evin altında... | Open Subtitles | جثث مدفونة تحت المنزل ولو كنّا محقين فسنعثر على المزيد من الجثث |
| haklıysak ve bu sadece gençlerin işiyse... sizi temin ederim şüpheliler çok çabuk tepki verecektir. | Open Subtitles | لو كنا على صواب بشأن أن هذه الأحداث مجرّد تجرؤ من بعض المراهقين فأضمن لك بأن المجرمين سيستجيبون سريعاً |
| İyi fikir. Eğer haklıysak bu büyük bir sorun olabilir. | Open Subtitles | إذا كنا على حق هذا يمكن أن يكون مشكلة كبيرة |
| Aslında haklıysak, 16 bombacı olmalı. | Open Subtitles | بالحقيقة ان كنا مصيبين فسيكون هناك 16 مفجرا انتحاريا |
| Eğer haklıysak ve bir yere kapanmış onu bekliyorsa, bildiği bir yere gidecektir onu sakinleştirecek ve tanıdık gelecek bir yer. | Open Subtitles | إن كنا محقين ، فإنها تتحص في مكان ما تترقب قدومه، ستذهب إلى مكان تعرفه، مكان هاديء و مألوف بالنسبة لها |
| Sonra dedik ki: Eğer haklıysak, aynı şeyi fiziksel bir modelde, bir robotta da deneyebiliriz. | TED | حسنا، الآن تسائلنا، إذا كنا محقين ينبغي أن نكون قادرين على اختبار فعلي لهذا النموذج، في روبوت |
| Eğer haklıysak, başka kimsede çalışmaz. | Open Subtitles | و لو كنا محقين ، فهو لن يعمل مع أحد سوى مكاى |
| Uçak kalmak üzere 100 yolcuyla beraber, ve eğer haklıysak, düşecek. | Open Subtitles | تلك الطائرة ستغادر وعلى متنها 100 مسافر وإن كنّا محقين |
| haklıysak House'a ihtiyacımız kalmaz ve iki gün izin yapabiliriz hâlâ. | Open Subtitles | نحضره إلى هنا فتسوء حاله إذا كنا محقين فلسنا بحاجة هاوس وما زال بإمكاننا الحصول على يومين إجازة |
| Eğer haklıysak, Verd Agra' nın kurtarıcısı olursunuz. | Open Subtitles | إذا كنّا محقين في هذا، فستكونين المنقذة للشركة |
| haklıysak birkaç saate komadan çıkar. | Open Subtitles | ان كنا محقين قد تستيقظ من الغيبوبة في بضع ساعات |
| haklıysak şayet onu halen yakalayabiliriz. | Open Subtitles | إن كنا محقين ، لايزال في إمكاننا القبض عليه |
| Eğer haklıysak olağan bir imza ya da tutarlı bir kurban bilimi görmeyeceğiz. | Open Subtitles | و ان كنا محقين فلن نرى التوقيع الاعتيادي او ضحايا متماثلين |
| Bunu kendisine sormamız gerek. haklıysak belki bize açılır. | Open Subtitles | يجب أن نسأله عنها، وإن كنّا محقين فقد يتحدث. |
| haklıysak ve Sentetiklere bilinç kazandırmanın bir yoluysa bu onu geri getirebilir. | Open Subtitles | اذا كنا محقين يمكننا استعادة احاسيسه و يمكن للأحاسيس اعادته لنا |
| Nasıl bir şeye bulaştığını tahmin edemiyorum ama eğer biz haklıysak bu dosyalardaki bir bilgi binlerce insanı öldürmek için kullanılacak. | Open Subtitles | لا يمكنني تصور ما تفعليه لكن إذا كنا محقين معلومة في أحد تلك الملفات |
| Çünkü burada olanlar konusunda haklıysak eğer onu öldürmek için bir nedeni olan kişi siz olacaksınız. | Open Subtitles | لأننا ان كنا محقين حول مايجري هنا سيكون الشخص الذي يملك دافعا لقتلها هو انتِ، |
| haklıysak bu 7 adamın, 7 kadın üstünde tehlikeli sapkınlıkları vardı. | Open Subtitles | إذا كنا على صواب و كان لهؤلاء الرجال السبعة تعلق خطير بسبع نساء |
| Eğer Sara konusunda haklıysak, birkaç volttan daha fazlasını hak ediyor. | Open Subtitles | اذا كنا على حق بشأن سارا فإنها تستحق بعضاً من الفولتات |
| Bu bir zaman balonu. Eğer haklıysak ve her şeyin kaynağı oraysa ajanı yok edebilecek kadar güçlü bir etkiye sahiptir. | Open Subtitles | هذه فقاعةٌ زمنيّة، و إن كنّا مصيبين فالأحداث صدرتْ من هناك |
| Öyleyse steroid verelim, haklıysak yarım gün içinde semptomlarında düzelme görmemiz gerekir. | Open Subtitles | إذاً سنحقنه بالستيروئيدات وإن كنّا محقّين فيجب أن نلاحظ تحسّن أعراضه في نصف يوم |